[ad_1]
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle geçtiğimiz hafta feshedilen İstanbul Sözleşmesi araştırılıyor. Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla hazırlana Avrupa Konseyi sözleşmesi, İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında kabul edilmesi sebebiyle İstanbul Sözleşmesi adıyla anılıyordu. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesini ne zaman imzaladığı ve neden feshettiği araştırılıyor. İstanbul Sözleşmesi nedir? İstanbul Sözleşmesi ne zaman imzalandı, kapsamı ne? İstanbul Sözleşmesi maddeleri
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir. Sözleşme Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN AMACI NEDİR?
Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.
İSTANBUL SÖZLEŞMENİN DEVLET DÜZEYİNDE TALEPLERİ
Önleme
– Kadınlara yönelik şiddetin kabullenilmesine neden olan tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin değiştirilmesi;
– Mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların eğitilmesi;
– Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri hakkında farkındalık yaratılması;
– Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders müfredatına dahil edilmesi;
– Halka ulaşabilmek için STK’larla, medyayla ve özel sektörle işbirliği yapılması.
Koruma
-Tüm tedbirler içinde, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanması;
– Mağdurlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin düzenlenmesi;
– Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanması.
Yargılama
– Kadınlara yönelik şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların verilmesinin sağlanması;
– Gelenek, töre, din, yada “namus” gerekçelerinin, herhangi bir şiddet eyleminin bahanesi olarak kabul edilmemesinin sağlanması;
– Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma tedbirlerinden yararlanmalarının sağlanması;
– Kolluk kuvvetlerinin yardım isteyenlere anında yardıma gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale etmelerinin sağlanması.
Bütüncül politikalar
– Yukarιda belirtilen tüm tedbirlerin kapsamlı ve koordineli politikaların bir parçası olmasının sağlanması ve kadına karşı şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin edilmesi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NE ZAMAN İMZALANDI?
Sözleşme İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 121. toplantısında kabul edildi. 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış olması nedeniyle kısaca “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinmektedir ve 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye 11 Mayıs 2011’de Sözleşmeyi ilk imzalayan ve 24 Kasım 2011’de parlamentosunda onaylayan ilk ülke oldu. Onay belgesi 14 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine iletildi. Temmuz 2020 itibarıyla 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanmış, imzacı ülkelerin 34’ünde onaylanmıştır.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MADDELERİ
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TÜM MADDELERİ İÇİN TIKLAYINIZ
TÜRKİYE İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN NEDEN ÇEKİLDİ?
Sözleşmede geçen ‘Cinsel yönelim’ ve Toplumsal cinsiyet kimliği’ gibi kavramların Türk toplum yapısına uymadığı belirtiliyor.
İstanbul Sözleşmesi’nin toplumsal desteğini kaybettiği ve bu anlaşmayı kalkan yapan LGBT ve bazı marjinal grupların, gelecek kuşakları tehdit ettiği ifade ediliyor.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İMZALAYAN DEVLETLER