[ad_1]
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 5 farklı ülkede koronavirüs mutantlarının daha çok çocukları etkilediği, özellikle 0-9 yaş grubunda vaka sayısında artış rapor edildiğini söyledi. Ceyhan, bunun nedeninin izah edilemediğini belirterek, “Zamanla bu mutasyonlar öyle bir hale geliyor ki belli bir yaş grubunu ağırlıklı olarak hasta yapıyor, bazen belli hastalık gruplarında daha çok hastalık yapıyor” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutant virüsün en çok görüldüğü yaş grubuna ilişkin DHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Ceyhan, grip ve mevsimsel gribe yol açan 2 mutantın olduğunu belirterek, “Grip salgınlarına ve mevsimsel griplere yol açan ağırlıklı iki mutant virüs var. Biri H1N1, diğeri de H3N2 dediğimiz varyant. H1N1 İspanyol gribinde ortaya çıkmış; ama gitmemiş, devam etmiş. H3N2 de Asya gribinde ortaya çıkmış, halen dolaşımda. Bir sene bir tip fazla görülüyor, bir sene diğer tip fazla görülüyor, onu başta bilemiyoruz. H3N2 ağırlıklı olarak yaşlıları tutuyor, H1N1 ağırlıklı olarak çocukları ve genç yetişkinleri tutuyor. Buna bağlı olarak da örneğin gebeler daha çok H1N1’den etkileniyor. Ölüm ve düşük oranları artıyor; ama H3N2 o kadar fazla etkilemiyor” dedi.
“0-9 YAŞ GRUBU DAHA ÇOK ETKİLENİYOR”
Koronavirüs mutasyonunda da benzer bir durumun söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Burada da buna benzer bir durum var. Bunlar tamamen gözlem, nedeni izah edilmiş bir durum değil. Arka arkaya 5 farklı ülke, mutant virüs ortaya çıkan hastaların daha küçük çocuklar olduğunu, özellikle 0-9 yaş grubundaki vaka sayısında artışa yol açtığını rapor etti. Daha çok küçük çocukları etkilediği, orijinal virüs kadar yaşlı kişileri değil, daha genç kişileri etkilediği gösterilmiş” diye konuştu.
“NEDENİ BİLİNMEYEN BİR DURUM”
Prof. Dr. Ceyhan, Türkiye’deki oranın bilinmediğini kaydederek, şöyle konuştu:
“Bu mutasyonun etkilediği bir durum. Zamanla bu mutasyonlar öyle bir hale geliyor ki belli bir yaş grubunu ağırlıklı olarak hasta yapıyor, bazen belli hastalık gruplarında daha çok hastalık yapıyor. Bazen hastalık yapıcı özelliğini kaybediyor, anavatanı yarasaya gidiyor ve orada kalıyor. Ama insanla temas ettiği zaman yeni bir mutasyon ile tekrar ortaya çıkıyor. Türkiye’deki oranı bilmiyoruz. Bizim, mutant virüs ile orijinal virüslerin klinik sürecini karşılaştıracak kadar süremiz olmadı; bundan sonra değerlendirilir. Ülke çapında bu verileri toplayıp, mutant virüsün klinikte ne gibi değişiklik yaptığını ortaya koymak lazım. Mutasyonda, bir mutant virüs bulduğunuz zaman, genetik yapısı her zaman size ‘bu şunu yapar’, ‘şöyle bir değişiklik yapar’ dedirtmiyor, bunlar inceleniyor. Genetik haritasına göre, ‘şu noktasında değişiklik var’ deniyor; ama o noktasındaki değişiklik virüsün davranışına nasıl yansıyor, onu gözlemle anlayabiliyorsunuz. Bu aslında nedeni bilinmeyen bir durum; ama yeni bildiğimiz bir şey değil.”