İbrahim Yıldız: Korkulan oldu

[ad_1]

İki önemli maçı kazanan Milliler, Letonya gibi kalitesi düşük bir takımı yenemeyerek sürpriz yaptı. Hollanda ve Norveç galibiyetlerin de ortaya koyduğumuz güzel oyun ve skorlar hepimizi sevindirmişti. Letonya maçını kazanarak grupta çok önemli bir avantaj elde edecektik. Ne var ki, oyun yapıları bize ters gelen bir takımla oynadık. Karşılaşma öncesi bir korku hakimdi. Rakibin uzun toplarla oynayacağı, yüksek toplarda etkili olduğunu biliyorduk. Şenol Güneş ve oyuncular buna göre hazırlanmışlardı. Letonya’nın kalite olarak bizim altımız da olduğu bir gerçekti. Hollanda ve Norveç’in çok gerisinde bir takım oldukları açık. Bu anlamda rahat gibi gözükse de, zorlanacağımızı biliyorduk. Oyunun hemen başında gelen gol maçın rahat geçeceğini gösteriyordu. İkinci gol ve kaçan pozisyonlar bunun göstergesiydi. Ancak 6 günde iki maç yapmamız ve bu karşılaşmalarda neredeyse aynı kadrolarla mücadele etmemiz bir yorgunluğu da ortaya çıkardı. Letonya, dersini iyi çalışmıştı. İlk yarı sağ ikinci yarı ise sol kanadımızı çok rahat geçtiler. Kazandığımız iki maçtaki oyun yapımız farklıydı. Daha çok savunma güvenliğini öne çıkarmıştık. Bu maçta oyunu önde kurduk. Bunun faturası ise ağır oldu. Öncelikle 3-1 sonrası savunma yapımızı değiştirmedik. Biraz daha geriye yaslanıp, çok adamla alan kapatabilsek belki de bu beraberlik olmayabilirdi. Üzücü tarafı, çok iyi iki takımı yenmek, ardından kendi sahamızda daha güçsüz bir takıma karşı aldığımız beraberlik oldu.

Aslında beklediğimiz bir oyunla karşılaştık. Önlemlerimizi buna göre almayı düşünmüştük. Ne var ki, bu anlayışı son bölümde sahaya yansıtamadık. Şurası bir gerçek ki, güçlü takımlara karşı daha dikkatli ve motivasyonu yüksek bir mücadele sergiliyoruz. Oyun yapısı bize ters gelen takımlara karşı bir sıkıntı yaşıyoruz. Bu tür maçlardan alınacak önemli dersler olduğu bir gerçek. Türkiye Milli Takımı’na yakışmayan bir sonuç yaşadık. İlk yarıda maçın fişini çekmek mümkündü. Son vuruşları yapabilsek skor bir anda 4-5’e gidebilirdi. İşin üzücü tarafı basit goller yedik. Son anlarda tempoyu ayarlayamadık. Oyundan düştük. Bunda üst üste yapılan maçların da etkisi vardı. Doğal olarak bir yorgunluk söz konusu. Seyahatler de bunda önemli bir etkendi. Beklenmeyen puan kaybı, grupta diğer rakiplerimizi umutlandırdı. Yine de, iyi bir takıma sahip olduğumuz ortada. Önemli olan gruptan birinci çıkarak Dünya Kupası’na gidebilmek. Bunu yapma gücümüz var.

Letonya maçından alacağımız dersler olduğunu Milli Takım teknik heyeti görmüştür. Bizim gibi pas oyunu yapan takımları durdurmak ne kadar kolaysa, uzun toplarla hızlı oynayan takımlara karşı işimizin zor olduğu bir kez daha ortaya çıktı. İyi bir savunmamız var diye sevinirken, yediğimiz 3 gol ciddi hatalar içeriyordu. Merih ve Zeki’nin oynayacağını varsayarsak, bu tür pozisyonları vermeyeceğimizi söyleyebiliriz. Şimdi eylül ayına kadar bu defteri kapattık. Önümüzde Avrupa Şampiyonası var. Üzülsek de, gelecek adına umutlanacağımız iyi bir ekibe sahip olduğumuz bir gerçek. Bu anlamda bu sonucu bir kaza olarak yorumlamak gerekir. Korktuğumuz ve buna karşı bir önlem alamadığımız bir maçı geride bıraktık. Yarınlara odaklanmak zorundayız…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir