[ad_1]
Tiroid bezi boynun ön kısmında yer alan yaklaşık 20 gram ağırlığında olan ancak hayati önemi boyutundan çok daha büyük olan bir organdır. Öyle ki vücudun orkestra şefi gibidir. Salgıladığı hormonlar vücudun birçok fonksiyonunu düzenler. Vücudun hemen hemen tüm işlevsel mekanizmalarında rol oynayan bu hormonlar, az salgılanırsa hipotiroidi denir ve metabolizma dediğimiz vücudun çalışma hızı düşer. Bu durumda, hareket yavaşlar, kilo alımı başlar. Kişi çabuk yorulur, uykuya meyili artar, ruhsal olarak da depresif durumda olur.
Eğer tiroid hormonları fazla salgılanırsa buna da hipertiroidi denir. Hormonların fazla çalışmasına bağlı olarak, vücudun çalışma hızı artar, ellerde titreme, aşırı terleme, adet düzensizlikleri, çarpıntı, sıkıntı, sinirlilik ve kilo kaybı, göz bebeklerinde büyüme görülür.
Tiroid hastalıklarının en önemli nedeni; İyot eksikliği, ailesel ve yenilen guatrojen gıdalarla ilgilidir. Guatr ise boyun ön kısmında yer alan tiroid bezinin kanser ve iltihabı dışındaki büyümesidir. Bunlardan guatr dediğimiz tiroid bezinin nodüllü veya nodülsüz büyümesi önemli yer teşkil etmektedir.
Tüm bu durumların dışında tiroid hormon seviyesi, normal olup, tiroid bezinde nodüler büyüme olabilir. Tiroid nodülleri ise, tiroid dokusunun içerisinde farklı yapıda ve büyüklüklerde oluşabilen anormal yumru dediğimiz kitlelerdir. İşte bu nodüllerin sayısı, büyüklüğü, sıcak ve soğuk nodül olması önemlidir. Bunların büyük kısmı zararsız ve iyi huyludur.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Birçoğu dışardan çıplak gözle fark edilmezler. Ancak 2 cm.ye ulaşan nodüller fark edilebilirler. Boyunda şişkinlik, bası hissi, nefes almada ve yutmada güçlük, nadiren ağrı ve ses kısıklığı ya da ses çatallaşmasına neden olabilirler.
TİROİD NODÜLLERİ KANSERLEŞİR Mİ?
Soğuk nodüllerden kanser gelişme oranı sıcak nodüllere göre daha fazladır. Tüm tiroid nodüllerinden kanser gelişme oranı % 5-10 civarındadır.
TANI NASIL KONUR?
Tanı en kolay tiroid ultrasonografisi ile konur. Kan tiroid hormon seviyeleri de önemlidir. Ultrasonografi ile beraber tiroid nodüllerinin teşhisi artınca, göreceli olarak toplumda tiroid nodülleri de sık görülmeye başlandı.
Tespit edilen her nodül asla ameliyat demek değildir. Özellikle nodüllerin sayısı ve boyutu çok önemlidir. Nodüllerin kistik ya da solid yapıda olması, nodülün takipde hızlı büyümesi, ultrasonografide kanlanması oldukça önemlidir. 1cm. ve üzerindeki nodüllere iiab denilen iğne biyopsisi yapılır. Bu cerrahi bir yöntem değildir. Tiroid ultrasonografisi altında, ince ve bildiğimiz enjektörden daha uzun ve daha ince bir iğneyle yapılan, kesinlikle hissedilmeyen bir yöntemdir. Bu yöntemle alınan biyopsinin patolojisi önemlidir. Sonuç benign yani temiz gelmişse, 2,5 hatta 3 cm.lik nodüller bile ameliyatsız izlenebilir.
Sonuç şüpheli geldiği takdirde operasyon düşünülür. Yani 3 cm.ye kadar nodüller artık takip ediliyor. Takipdeki önemli kriter, İİAB denilen ince iğne biyopsinin temiz gelmesidir. Önceden 1-1.5 cm.lik her nodül ameliyat ediliyordu. Günümüzde ise artık bu iiab yöntemiyle gereksiz ameliyatlar ortadan kalktı.
HER TİROİD NODÜLÜ KANSERE DÖNÜŞÜR MÜ?
Hayır, tiroid nodüllerinin sıcak veya soğuk nodül olması önemlidir. Eğer tiroid nodülü soğuk ve tek nodül ise bunun kanser dönüşme riski yüzde 5 ile 10 arasındadır. Yine nodül sayısı fazla ve yine soğuk nodüllerse bunun kansere dönüşme riski de % 5 kadardır. Sıcak nodüllerin ise kanserleşme riski en az olup, yüzde 1-2 kadardır. İşte bunu anlamanın da en kolay yolu ultrasonografide tespit edilen her nodüle iğne biyopsisi yapılmasıdır. Bu nedenle hekiminizin sizden istediği iğne biyopsisi sizi gereksiz ameliyattan kurtaracaktır.
Ve unutulmamalıdır ki, her şeyin aslı sevgidir. Sermayesi olmayan tek şey sevgidir. Lütfen bunu esirgemeyin. Bilin ki, size dönecek olan ancak sizin etrafınıza gönderdiklerinizdir. Salgın hızının arttığı şu günlerde sosyal mesafe, maske ve hijyeninize dikkat etmeyi unutmayınız. Sağlıkla kalın.