[ad_1]
Hitit Üniversitesi (HİTÜ) Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş, yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadele kapsamında bazen, “Düzeldi, toparladı” dedikleri sırada, hastaları taburcu etmeye hazırlarken kaybettiklerini söyledi.
“ÇOK ZOR ZAMANLAR GEÇİRDİK”
Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Covid-19 ile mücadelenin sorumluluğunu üstlenen Çelikbaş, salgında ikinci zirvenin görüldüğü eylül, ekim, kasım aylarında çok zor zamanlar geçirdikleri belirtti.
Bu süreçte çok ağır hastalar takip ettiklerini anlatan Çelikbaş, “Bunların içinden kaybettiklerimiz oldu. Tam, ‘düzeldi, toparladı’ dediğimiz sırada hastaları bazen taburcu etmeye hazırlarken kaybettik. Ardından gelen kısıtlamalar sayesinde sağlık çalışanları nefes aldı” dedi.
Salgınla mücadele ederken sürekli servislerde hasta takip ettiğini dile getiren Çelikbaş, “Şubatta hasta sayılarımız azaldı, rahatladık. Aylarca uğrayamadığım, yalnızca eşyalarımı bırakıp almak için geldiğim odama şubattan itibaren bir saat de olsa uğrayabilme, bir şeyler okuyabilme, literatürü takip edebilmek için burada bulunma şansım oldu” ifadelerini kullandı.
“MASKEYİ ÇIKARABİLECEK DURUMDA DEĞİLİZ”
Vaka sayılarının düşmesi ve aşılamanın başlamasıyla kontrollü normalleşme dönemine geçildiğini hatırlatan Çelikbaş, “Bir sene yoğun tedbirlerle yaşayan halkın, özellikle gençlerin evde tutulması, maskeye mahkum olması ciddi sıkıntılar yarattı. Maske, mesafe, el hijyeninin önemini vurguladık ama artık maske dediğimizde insanlar irite oluyor ancak gerçekten maskeyi çıkarabilecek durumda değiliz” diye konuştu.
Çelikbaş, sağlık çalışanlarının hemen hepsinin aşılandığının altını çizerek, şöyle devam etti: “İleri yaş döneminden başlayarak ciddi aşılama programı yürütülüyor. Aşı olmasına rağmen tekrar enfekte olan arkadaşlarımız var. Toplumda aşı olmasına rağmen hastaneye enfekte olarak gelen hastalar var. Aşı yüzde 100 koruyacak diye bir şey yok ancak marttan beri tekrar artışa geçen salgının üçüncü piki döneminde yatan hastalarımızın büyük bölümü, 70 yaş üstü grubun büyük bölümü aşılanmış vaziyette. Benim gözlemim şu ki özellikle iki doz aşısını olmuş kişilerin, üstünden 15-20 gün geçmişse ekim, kasım, aralık dönemindeki yatan hastalarımıza göre seyirleri daha hafif. O dönemde aynı yaş grubunda hasta takip ederken yoğun bakıma verdiğimiz hasta sayısı daha fazlayken şimdi aynı şekilde akciğer tutulumuyla gelmiş olsa bile yoğun bakıma verdiğimiz daha az. Hastanede kalma süreleri daha kısa. Bu nedenle aşının çok işe yaradığını, toplumda daha geniş kitlelere yayıldığında, aşılanan sayısı arttığında hastalığın daha tolere edilebilir duruma geleceğini düşünüyorum.”
“BU SAVAŞI KAZANMAK ZORUNDAYIZ”
Kısıtlama döneminde hayli azalan hasta sayısının kontrollü normalleşmeyle tekrar yükselişe geçtiğine dikkati çeken Çelikbaş, toplumun tüm kesimleriyle Covid-19’a karşı savaş verildiğini vurguladı.
Çelikbaş, şunları kaydetti: “İnşallah maskesiz günlerde birbirimizin yüzünü görerek, gülüşümüzü hissederek, birbirimize sarılarak, dokunarak geçireceğimiz zamanlar gelecek ancak o günleri görebilmek için hasta olmamak, ölmemek gerekiyor. Biz bir savaştayız. Bu savaşı kazanmak zorundayız. Savaşırken maske bizim silahlarımızdan bir tanesi. Düşman karşıdan ateş ederken siperden çıkmak gibi bir şey maskeyi çıkartmak. Korunma önlemlerimiz olmadan savaşmak mümkün değil. Onun için herkesten ricam, biraz daha dayanın. Güzel günler gelecek. Eğer bu süreçte savaşı kaybedersek güzel günleri görmemiz de mümkün değil.”