[ad_1]
Duygusal manipülasyon, romantik ilişkilerde karşımıza çıkar. Bir ilişkide kadın ya da erkeğin diğerini duygusal baskı altına alıp, hareket alanını kısıtlamasına duygusal manipülasyon denir.
DUYGUSAL MANİPÜLASYON NEDİR?
Duygusal manipülasyon hem kadın hem de erkeği etkisi altına alarak, duygusal açıdan kişinin ciddi ölçüde kısıtlanmış hissetmesine neden olabiliyor. İkili ilişkilerde güven kaybı, mutsuzluk gibi önemli sorunları beraberinde getiren duygusal manipülasyon, kişilerin hayatını olumsuz etkiliyor. Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Duygusal manipülasyonun kasıtlı bir davranış ya da tutum olduğu düşünülmemelidir. Duygusal manipülasyon bir iletişim sorunu gibi görünür, ancak manipülatörün (duygusal manipülasyonu yapan kişinin) kişilik yapısının benmerkezci olması bu süreci ortaya çıkaran temel nedendir. Manipülatör çözüm istiyor gibi görünmesine rağmen, aslında eşinin kendini kabullenmesini amaçlar.
DUYGUSAL MANİPÜLASYON NASIL ANLAŞILIR?
Gerçekleri çarpıtma yoluna da başvuran manipülatör, ne olduğunu anlamaya çalışan eşi itaat etmek zorunda bırakır. Kendini zayıf ve güçsüz hisseden eş, bir sonraki tartışmaya daha savunmasız ve kabul etmeye eğilimli girmek zorunda kalır. Aslında diyalog gibi görünen iletişim, bir tarafın baskın olduğu ve süreci belirlediği monolog bir hal almıştır. İlişkinin akışını manipülatör (kadın ya da erkek farketmez) belirler. Kişinin duygusal manipülasyona uğraması için, herhangi bir kabahat işlemesi ya da tartışılacak ciddi bir konu olması gerekmez. Tartışmanın konusu, gidişatı ve bitişi manipülatöre bağlıdır.
Önceleri sesini yükselterek kendini ifade eden manipülatör, sonradan eşinin direncinin kırılmasıyla normal konuşma tonunda bile başarılı olmaya başlar. Manipülatör, haksız da olsa tarzı nedeniyle haklı konuma geçer. Dışarıdan bakan bir kişi, eşit koşullar altında sorun çözmeye çalışan iki kişiyi görür. Gerçekte durum böyle değildir. Manipülatör, baskın ve sürecin sonunda haklı çıkan taraftır. Duygusal manipülasyon az ve seyrek olabileceği gibi, yoğun ve sık da olabilir. Sık görülen duygusal manipülasyonda, manipülatörün narsisistik bir sapkınlık içinde olduğu söylenebilir. Yani, kişinin manipülasyonu benmerkezci tutumunu besleyen önemli bir kaynak olmuştur. Manipülatör, karşısındakini tüketerek varlığını sürdürür. Bu bir yandan manipülatörün şikayet ettiği, diğer yandan sürekli tekrarladığı bir konudur.
İlişkilerde psikolojik şiddete uğrama biçimleri değişiklik gösterebilir. Diyalog gibi görünen ancak monolog olan tartışmalar; davranışı kısıtlama amaçlı kendine zarar verme tehditleri, ilgi ve sevgi kılıfı altında kontrol ve baskı bunlardan bazılarıdır. Ayrıca, manipülatör eşini bir takım sıfatlarla (düşüncesiz, sorumsuz, ilgisiz gibi) etiketleyebilir, gerçekleri çarpıtıp pireyi deve yapabilir. Kasıtlı ve direkt cümleler kadar imalar da manipülasyon aracı olarak kullanılabilir.
Gerçekleri çarpıtma yoluna da başvuran manipülatör, ne olduğunu anlamaya çalışan eşi itaat etmek zorunda bırakır. Kendini zayıf ve güçsüz hisseden eş, bir sonraki tartışmaya daha savunmasız ve kabul etmeye eğilimli girmek zorunda kalır. Aslında diyalog gibi görünen iletişim, bir tarafın baskın olduğu ve süreci belirlediği monolog bir hal almıştır. İlişkinin akışını manipülatör (kadın ya da erkek farketmez) belirler. Kişinin duygusal manipülasyona uğraması için, herhangi bir kabahat işlemesi ya da tartışılacak ciddi bir konu olması gerekmez. Tartışmanın konusu, gidişatı ve bitişi manipülatöre bağlıdır.
Önceleri sesini yükselterek kendini ifade eden manipülatör, sonradan eşinin direncinin kırılmasıyla normal konuşma tonunda bile başarılı olmaya başlar. Manipülatör, haksız da olsa tarzı nedeniyle haklı konuma geçer. Dışarıdan bakan bir kişi, eşit koşullar altında sorun çözmeye çalışan iki kişiyi görür. Gerçekte durum böyle değildir. Manipülatör, baskın ve sürecin sonunda haklı çıkan taraftır. Duygusal manipülasyon az ve seyrek olabileceği gibi, yoğun ve sık da olabilir. Sık görülen duygusal manipülasyonda, manipülatörün narsisistik bir sapkınlık içinde olduğu söylenebilir. Yani, kişinin manipülasyonu benmerkezci tutumunu besleyen önemli bir kaynak olmuştur. Manipülatör, karşısındakini tüketerek varlığını sürdürür. Bu bir yandan manipülatörün şikayet ettiği, diğer yandan sürekli tekrarladığı bir konudur.
İlişkilerde psikolojik şiddete uğrama biçimleri değişiklik gösterebilir. Diyalog gibi görünen ancak monolog olan tartışmalar; davranışı kısıtlama amaçlı kendine zarar verme tehditleri, ilgi ve sevgi kılıfı altında kontrol ve baskı bunlardan bazılarıdır. Ayrıca, manipülatör eşini bir takım sıfatlarla (düşüncesiz, sorumsuz, ilgisiz gibi) etiketleyebilir, gerçekleri çarpıtıp pireyi deve yapabilir. Kasıtlı ve direkt cümleler kadar imalar da manipülasyon aracı olarak kullanılabilir.