[ad_1]
Ani göğüs ağrısı veya sırt ağrısıyla ortaya çıkan ve ölümcül olabilen aort yırtılması, en çok 60-70 yaş arası erkekleri tehdit ediyor. Aort damarı, kalpten çıkan ve tüm vücudun beslenmesini sağlayan ana damar olup, üç tabakadan oluşuyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özer Ulukan, “Bu tabakaların arasının açılıp kanın buraya girmesi diseksiyon adı verilen tablo olup, damar inceldiğinden yırtılma ile ani kanama ölüm veya organ beslenmesini bozan bir tabloya yol açabilir” dedi.
EN SIK 60-70 YAŞ ARASI ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR
Aort yırtılmasın en sık 60-70 yaş arası erkeklerde görüldüğünü kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özer Ulukan, “Genetik kökenli bazı kromozom bozuklukları ve bağ dokusu hastalıkları (Turner, Marfan, Ehler Danlos) da etkili olduğu gibi daha sonrasında hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, kadınlarda hamilelik, ani zorlayıcı ağırlık kaldırma gibi basınç artışına yol açan durumlarda, ilaç vb. uyuşturucu bağımlılarında, aterosklerotik damar rahatsızlığı olanlarda ve kapak bozukluklarına bağlı damar genişlemesine bağlı duvar incelmesi neticesinde aort yırtılması meydana gelebilir” diye konuştu.
ANİ GÖĞÜS AĞRISI VE YIRTILMA TARZI AĞRIYA DİKKAT!
Dr. Öğr. Üyesi Ulukan, aort yırtılmasının klinik tanıda kalp krizi gibi ani göğüs ağrısı ile başlayabileceği gibi sırta vuran yırtılma tarzı ağrının yırtığın ilerlemesi ile boyna ve kollara doğru ilerleyebildiğini kaydetti. Ulukan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ani karın ağrısı, şuur kaybı, nefes darlığı, vücudun tek tarafında felç tablosu, ayak ağrısı, ayakta morarma gibi bulgularla kendini gösterebilir.”
Dr. Öğr. Üyesi Ulukan’a göre, koruyucu önlem olarak ateroskleroza (damar rahatsızlığı) yol açan sigara içilmesinden uzak durulması, yüksek tansiyonun kontrol altında tutulması, kilo alımından ve ani basınç artışına yol açacak ağırlık kaldırma gibi durumlardan kaçınılması kişinin yapabileceği önlemler arasında yer alıyor.
“RİSK ANALİZİ YAPILMALI”
Ulukan, genetik kökenli veya kapak rahatsızlığı olan kişilerin düzenli doktor kontrolünde olup, damardaki büyümenin hızı ve büyüklüğüne göre risk analizi yapılarak gerekli tıbbi veya cerrahi önlemlere karar verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kişide damar yırtılması oluştuktan sonra yırtığın nereye ilerleyebileceğini kontrol etmenin mümkün olmadığını söyleyen Dr. Ulukan, “Cerrahi riski yüzde 40-50 ölümle sonuçlanan tabloyu içermektedir. Kişinin öncesinde damar genişlemesine ve genetik yatkınlığına göre yakın takip edilip, yırtılmadan önce operasyon sınırlarına girdiği zaman müdahale edilmesi bu riski ciddi olarak azaltır. Önemli olan ana organların ve kalbin beslenmesini sağlayacak cerrahi girişim olup, aort yırtılmasında tedavi planı, aortun yırtılan kısmına bağlı olarak değişiklik göstermektedir” diye konuştu.