[ad_1]
Fitoplankton denilen mikro alglerin, yani mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu, ortamda vuku bulan bazı şartlara tepki olarak bıraktıkları salgı olarak adlandırılan müsilaj giderek yayılıyor.
Marmara Denizi ile İstanbul Boğazı’nda ortaya çıkan ve Kuzey Ege’ye de sıçrayan müsilaj, halk diliyle de deniz salyası sorunu çevreyle ilgili kaygıları daha da artırıyor.
Denizin yüzeyinde görülen tabakalar deniz canlılarının oksijen almalarını engelleyerek ölmelerine neden oluyor. Ancak kıyılarda biriken beyaz tabaka, buzdağının sadece görünen kısmı. Çünkü salgı denizin altında ağ gibi yayılıyor ve canlıların üzerlerine yapışıyor. Sis tabakasını andıran müsilajlar balıklara, yengeçlere, deniz yıldızlarına, deniz kestanelerine ve daha pek çok türe zarar veriyor.
Uzmanlar müsilajdaki olağandışı artışın nedenleri olarak küresel iklim değişimine bağlı olarak Akdeniz havzasında sıcaklıkların yükselmesini, yanlış atık yönetimini ve durağan deniz şartlarına sahip Marmara Denizi’nin yapısını gösteriyor.
Marmara’daki müsilaj sorununun önüne geçmek için arıtılmamış atığın boşaltılmasını engellemek şart. Peki bireysel olarak ele aldığımızda atıklarımızı nasıl azaltabilir, çevreyi daha gelecek nesillere temiz bir şekilde bırakabiliriz?
İnsan sosyal bir varlık olarak ihtiyaçlarını karşılarken işin çevre kısmını maalesef atlayabiliyor.
Sürdürülebilir bir çevre için farkındalık oluşturabilmek ve çevrenin korunmasına katkı sağlayabilmek için mutlaka davranış ve yaşam şeklini değiştirmek gerekiyor.
ÇEVRE BİLİNCİ ERKEN YAŞTA AŞILANMALI
Bunun için öğrencilere çevre bilinci konusunda daha fazla eğitim verilmesi tavsiye ediliyor. Çevre eğitimi, bir yandan ekolojik bilgileri aktarırken diğer yandan da bireylerde çevreye yönelik tutumlarının gelişmesini ve bu tutumların davranışa dönüşmesini sağlıyor.
Erken yaşlarda doğayla olan ilişkilerde empatinin gelişmesi ve doğaya karşı sevginin oluşması, bireylerin doğaya çöp atmasına engel olmak için önemli bir adım.
Bunun yanında tanıtıcı reklâmlar, afiş ve broşürlerin yayınlanması ekipmanların dağıtılması, vatandaşların bilgilendirilmesiyle eğitim sürekli hale getirilebilir.
SIFIR ATIK POLİTİKASI
Elbette çevre temizliği için yere ufacık bir kağıt parçası bile atmamak, çöpleri çöp kutusuna atmak, etrafta çöp kutusu bulamıyorsak atıklarımızı çantamıza ya da cebimize koymak, sahilleri, ormanları bulduğumuz gibi bırakmak gerekiyor.
Doğayı korumak için atılacak bir diğer adım ise sıfır atık politikası. Sıfır Atık; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan ‘atık yönetim felsefesi’ olarak tanımlanıyor.
Dünyadaki başta plastik olmak üzere tek kullanımlık ürünlerin artışına bir tepki olarak doğan sıfır atık akımının öncülerinden biri ise Bea Johnson. Johnson, yılda sadece bir kavanoz çöp çıkardığını belirtiyor.
Sıfır atık yaşam tarzını benimsemenin ilk adımları hayatınıza 5R kuralını uygulamaktan geçiyor. 5R kuralını; refuse (reddet),reduce (azalt),reuse (yeniden kullan),rot or replant (kompost yap, yeniden dik) ve recycle (geri dönüştür) olarak açıklayabiliriz.
Kurala göre ilk başta atık oluşturacak tüm ürünlerden vazgeçmek, vazgeçilemiyorsa, daha az alışveriş yaparak gereksiz tüketimi azaltmak gerekiyor. Bir sonraki adımda, ürünlerin yeniden kullanarak atık sahalarına daha fazla çöp bırakmamak amaçlanıyor. Yeryüzüne kaynaklarını geri döndürebilmek için kompost yapmak ve son olarak kalan atıkları ayrıştırmak da 5R’nin diğer adımlarından. Gelin şimdi temiz doğa için alınabilecek önlemlere bakalım…
PLASTİĞE ELVEDA
Plastik atıklar deniz canlıları açısından çok büyük tehdit oluşturuyor. Okyanuslarda oluşan dev plastik adaları deniz yaşamını yok ediyor. Canlılar hem plastik atıkları gıda sanarak tüketiyor hem de bu atıklar gözle görülmeyecek kadar küçük parçalara ayrılarak tüm besin zincirine karışıyor. Bu nedenle plastik yerine evinizde cama daha fazla yer açabilirsiniz.
KULLAN AT ÜRÜNLERDEN VAZGEÇİN
Streç film, kağıt havlu, poşet, pipet, pet şişe kahve filtresi gibi tek kullanımlık ürünler, belki de geçmişte bu kadar yaygın değildi. Bu nedenle tek kullanımlık ürünler yerine alternatiflerini kullanmak şimdi de mümkün.
Kağıt kahve filtresi yerine, yıkanabilir kumaş filtre, streç film yerine saklama kabı, market poşeti yerine file, plastik pipet yerine cam pipet, kağıt havlu yerine yıkanabilir bezler kullanıp, atığınızı en aza indirgeyebilirsiniz.
Ayrıca buzdolabı poşetleri yerine tekrar kullanılabilen silikon poşetleri tercih edebilir, poşet çay içmek yerine, çayı yaprağıyla demleyerek tüketebilirsiniz.
Tek kullanımlık bardaklar çevreye ciddi zarar veriyor. Bir dahaki sefere kahvenizi termosunuza koyarak doğaya verdiğiniz zararı azaltabilirsiniz.
Pille çalışan çok fazla cihaz kullanılıyor. Dolayısıyla tek kullanımlık piller aslında çok fazla çöpe neden oluyor. Bunlar yerine şarj edilebilir pillere geçebilirsiniz.
SU TÜKETİMİNE DİKKAT
Elle yıkamak yerine bulaşık makinesi kullanmak su tüketimini azaltıyor. Ancak bulaşıkları sudan geçirmek su israfına neden oluyor. Bunun yerine yemek artıklarını sıyırarak temizleyebilirsiniz. Bunun yanında diş fırçalarken ya da elinizi yıkarken suyun açık kalmamasına dikkat etmelisiniz.
KIZARTMA YAĞLARINI LAVABOYA DÖKMEYİN!
1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebiliyor. Kullanılmış yağlar denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğünde su yüzeyini kaplayarak havadan suya oksijen transferini önleyerek balıkların ve diğer canlıların ölümüne neden oluyor. Dahası yer altı sularını kirletiyor. Bu nedenle kızartma yağlarını lavaboya dökmek yerine belediyelere teslim ederek geri dönüşüme kazandırabilirsiniz.
Damacana ya da pet şişelerle su almak yerine musluğa ya da sürahiye takılabilen su arıtma cihazlarına bakabilirsiniz. Ya da cam damacana satın alabilirsiniz. Böylelikle hem ekonomik olarak tasarruf yapabilir hem de plastik kullanımını azaltabilirsiniz.
AMBALAJLI ÜRÜNLER SATIN ALIYORSANIZ…
Siz ne kadar azaltmak isteseniz de satın aldığınız ürünler buna izin vermeyebilir. Bakliyat, makarna, konserve, temizlik malzemeleri gibi ürünlerin ambalajlarının plastik malzemeden oluşuyla çevresel atıklar artabilir.
Bu gibi durumlarda, açık ürün alma şansınız yoksa ihtiyaçların daha büyük boyutunu tercih ederek birim ambalajını azaltmak mümkün. Satın aldığınız yiyecek ve içeceklerin ambalajını da mümkünse tekrar kullanabilirsiniz.
MUTLAKA GERİ DÖNÜŞÜM
Ancak elden çıkarmak istediğiniz plastik, kâğıt, metal, cam ürünlerini doğru şekilde ayırarak geri dönüşüme kazandırmakta fayda var. Bu ürünlerin belirli yerlerde toplandığını ve belediyeler tarafından alındığını hatırlatalım.
EVSEL ATIKLARI KOMPOST YAPABİLİRSİNİZ
Evsel atık denilen yemek artıkları, sebze meyve kabukları, ham kağıtlar, kahve posaları, demlenmiş çay yapraklarını kompost yaparak toprakla buluşturabilirsiniz.