[ad_1]
Bakanlıktan alınan bilgiye göre, Kuzey Marmara Otoyolu projesi kapsamında yaban hayvanı türlerinin otoyoldan etkilenmeden hayatlarına devam etmeleri amacıyla Uskumruköy’de “Ekolojik Köprü” inşa edildi.
Proje kapsamında yeşil alanların tahribatının önlenmesi amacıyla bu alanların tünel ve viyadük yapılarıyla geçilmesine önem verilirken, kesintisiz trafik akım koşullarının sağlanmasıyla karbon emisyonu yıllık 350 bin 960 ton azaltıldı.
İstanbul-İzmir Otoyolu’nun çevresel ve sosyal koşullara etkisinin en aza indirilmesi, yaban hayvanlarının geçişi ve türlerin devamlılığını sağlayabilmeleri amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgili üniversitelerinde görüşleri alınarak, ellişer metre uzunluğunda 2 ekolojik üst geçit yapıldı.
Kesintisiz trafik akım koşullarının sağlanmasıyla karbon emisyonunda 2023 yılı için yıllık 451 bin 141 ton azalma öngörülüyor.
Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu’nun Malkara-Çanakkale kesiminin inşaat ve işletme dönemlerinde çevre ve sosyal koşullara etkisinin en aza indirilmesi amacıyla hazırlanan Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) Raporu’nda belirtilen önlemler dikkate alınarak, Tarım ve Orman Bakanlığı İstanbul ve Çanakkale Bölge müdürlükleri ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Biyoloji Bölümü Fauna uzmanlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda, ekolojik geçişin sağlanması amacıyla 40 metre genişliğinde ekolojik üstgeçit yapım çalışmaları devam ediyor.
TARSUS-POZANTI OTOYOLU’NA ORMAN EKOSİSTEM KÖPRÜSÜ İNŞA EDİLDİ
Türkiye’de yaban hayatı geçişi öncelikli olarak düzenlenen ilk yaban hayatı köprüsü, Gülek Boğazı ile Akdeniz’i bağlayan Tarsus-Pozantı Otoyolu’nda “Orman Ekosistem Köprüsü” adıyla inşa edildi.
Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Çamalan Orman İşletme Şefliği sahalarından geçen, Gülek Boğazı ile Akdeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan otoyol üzerinde tesis edilen köprü, Mersin Orman Bölge Müdürlüğü ve Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yenilendi.
İzmir-Çeşme Otoyolu’nda doğal yaşamın devamlılığı ve trafik güvenliğinin sağlanması amacıyla, yaban hayatı kaynaklı trafik kazalarının sık gerçekleştiği noktalardan Zeytinler-Alaçatı kavşaklarına inşa edilen 1 ekolojik köprü tamamlandı.
Güzelbahçe-Urla kavşakları ile Karaburun-Zeytinler kavşaklarında 2 ekolojik köprünün yapım çalışmaları ise devam ediyor.
Yalova’nın Altınova ilçesindeki Hersek Lagünü’nün varlığı ve bu lagünde bulunan kuş türlerinin mevcudiyeti dikkate alınarak, Osmangazi Köprüsü hattı kavisli hale getirilmek suretiyle lagünün dışından geçecek şekilde projelendirildi ve ekolojik dengenin korunması amaçlandı.
Otoyolun Uluabat Gölü üzerindeki olası olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için güzergah, gölün güneyinden kuzeyine alınarak RAMSAR koruma alanı dışına çıkıldı ve otoyol hattı gölün güney kıyısındaki önemli habitattan uzakta konumlandırıldı. Böylece olası olumsuz biyoçeşitlilik etkileri kayda değer şekilde azaltıldı. Ayrıca, gölün güneyinde bulunan muhtelif sit alanlarının da bozulmasının önüne geçildi.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ’NDE ÇEVRESEL VE SOSYAL ÖNLEMLER UYGULANIYOR
1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi kapsamında hazırlanan ÇSED raporunda yer alan çevresel ve sosyal önlemler, projenin devam eden inşaat döneminde titizlikle uygulanıyor.
ÇSED kapsamında, deniz canlıları üzerine yapılan araştırmalar, köprü kule temellerinde yapılan kazık çalışmalarının Çanakkale Boğazı’nı kullanarak göç eden bazı yunus türlerini olumsuz etkileyebileceğini gösterdi ve bu konuyla ilgili bazı önlemler belirlendi.
Mart 2018’den beri 1915 Çanakkale Köprüsü’nün inşası sırasında, konusunda uzman 3 deniz memeli gözlemcisi, 7 gün 24 saat görev aldı. Gözlemciler kazık işlemlerinden önce bir ön izleme gerçekleştirdi ve kazık çakılması sırasında yunuslar 500 metreden fazla yaklaşırsa kazık işleminin durdurulması için yapım grubunu uyardı.
Geceleri ise dürbünle gözlem yapılamayacağından pasif akustik izleme cihazı kullanılarak geçen yunusların tespiti ses dinleme yöntemiyle gerçekleştirildi.
Bugüne kadar çalışmalar yunus geçişleri sebebiyle 5 kez durdurulurken, toplamda 2 saatten daha uzun bir süre yunusların geçişleri beklendi.
Akdeniz’de koruma altında olan pinna nobilis (Çift kabuklu canlı) adındaki midye türünün köprünün deniz yapıları sebebiyle etkilenebileceği tespit edildi. Bu sorunu çözmek için 18 Mart Üniversitesi ile bir çalışma gerçekleştirilerek boyları 45 santimetreyi bulan binin üzerindeki pinna nobilis, benzer özellikteki güvenli bölgelere taşındı.
YILLIK 3 MİLYON TAŞIT TRAFİĞİ OLAN KESİMLER İÇİN GÜRÜLTÜ HARİTASI HAZIRLANIYOR
Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğundaki ana kara yollarından yıllık 3 milyon taşıt trafiğini geçen kesimler için gürültü haritası hazırlama çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda önceki yıllar da dahil olmak üzere 1092 kilometrelik yol kesiminde harita hazırlama çalışmaları tamamlanırken, 535 kilometrelik kara yolunda ise çalışmalar sürdürülüyor.
İstanbul-İzmir Otoyolu projesi kapsamında kültürel miras olduğu tespit edilen alanlarda, yetki alanlarına göre 30 farklı makamın yönetiminde araştırma kazıları ve 4 sit alanında ise kurtarma kazıları gerçekleştirildi. Kazılarda ortaya çıkan bulgular, ilgili müze müdürlükleri envanterine kazandırıldı.
Otoyol projesi kapsamında inşa edilen çelik arkeolojik köprü, Neonteikhos Antik Kenti’ne giden yolun ve çevresindeki tarihi eserlerin korunmasını sağlaması bakımından dünyada ilk ve tek uygulama örneği oldu.
Menemen-Aliağa-Çandarlı Projesi’nin temas ettiği tarihi kent Larisa’nın dokusuna zarar vermemek için bölge tünel yapılarak geçildi.
Son 19 yılda Genel Müdürlük ve diğer kuruluşlarla yapılan protokollerle yaklaşık 73 milyon fidan dikildi. Genel Müdürlükçe gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarıyla yıllık 1 milyon ton emisyon azaltımı sağlandığı tahmin ediliyor.