16 Nisan 2025 Çarşamba

İklim Kanunu'nda Şok Gelişme! AKP'den Beklenmedik Geri Adım

Türkiye'nin iklim kriziyle mücadeledeki en önemli adımlarından biri olarak lanse edilen İklim Kanunu Teklifi, TBMM'de görüşülmeye başlandıktan kısa bir süre sonra beklenmedik bir gelişmeyle karşılaştı. AKP, toplumun çeşitli kesimlerinden gelen yoğun eleştiriler üzerine kanun teklifini geri çekme kararı aldı. Bu ani geri adım, kanunun geleceği ve Türkiye'nin iklim politikaları hakkında soru işaretleri yarattı.

İklim Kanunu Neden Geri Çekildi?

TBMM'de görüşmeleri devam eden İklim Kanunu yasa teklifi, ilk etapta umut verici bir adım olarak değerlendirilmişti. Ancak, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan detaylı incelemeler sonucunda, kanunun yeterli olmadığı ve iklim krizine gerçekçi çözümler sunmadığı yönünde eleştiriler yükselmeye başladı. Eleştirilerin odak noktaları şunlardı:

  • Yetersiz Hedefler: Kanun teklifinde belirlenen emisyon azaltım hedeflerinin, Paris Anlaşması'nın gerekliliklerini karşılamadığı ve Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını zayıflattığı belirtildi.
  • Uygulama Mekanizmalarındaki Belirsizlikler: Kanunun uygulanabilirliği ve denetlenebilirliği konusunda ciddi endişeler dile getirildi. Özellikle, yaptırım mekanizmalarının yetersiz olduğu ve kanunun etkili bir şekilde uygulanamayacağı vurgulandı.
  • Paydaş Katılımının Eksikliği: Kanun hazırlanırken, sivil toplum kuruluşları, bilim insanları ve diğer ilgili paydaşların görüşlerinin yeterince alınmadığı ve kanunun katılımcı bir süreçle oluşturulmadığı eleştirisi yapıldı.

AKP'nin bu eleştirileri dikkate alarak kanunu geri çekme kararı aldığı düşünülüyor. Ancak, geri çekilmenin arkasında yatan asıl nedenler ve kanunun geleceği hakkında henüz net bir açıklama yapılmadı.

İklim Kriziyle Mücadelede Türkiye'nin Geleceği

İklim Kanunu'nun geri çekilmesi, Türkiye'nin iklim kriziyle mücadeledeki kararlılığı hakkında soru işaretleri yaratsa da, bu durum aynı zamanda yeni bir fırsat sunuyor. Kanunun eksikliklerinin giderilmesi, paydaşların katılımıyla daha kapsamlı ve etkili bir kanun hazırlanması mümkün olabilir. Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olabilmesi için, bilimsel verilere dayalı, gerçekçi hedefler belirleyen ve tüm paydaşların katılımını sağlayan bir iklim politikası oluşturması gerekiyor.

Unutulmamalıdır ki, iklim krizi sadece Türkiye'yi değil, tüm dünyayı tehdit eden küresel bir sorun. Bu nedenle, Türkiye'nin uluslararası işbirliğine önem vermesi, Paris Anlaşması'nın gerekliliklerini yerine getirmesi ve diğer ülkelerle birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor. İklim Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi ve yürürlüğe konulması, Türkiye'nin bu mücadeledeki rolünü güçlendirecek ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılmasına katkı sağlayacaktır.

İklim Kanunu'ndaki bu beklenmedik geri adım, Türkiye'nin iklim politikaları açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Umuyoruz ki, bu süreç, daha kapsayıcı, etkili ve sürdürülebilir bir iklim kanununun ortaya çıkmasına vesile olur ve Türkiye, iklim kriziyle mücadelede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme konusunda kararlılık gösterir.

İlgili Haberler