İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunmasına rağmen, İstanbul'da yaşanan ve en büyüğü 6,2 şiddetinde olan depremlerin ardından sosyal medya hesabı üzerinden önemli bir açıklamada bulundu. İmamoğlu'nun bu açıklaması, İstanbul'un deprem gerçeği ve alınması gereken önlemler konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
İstanbul Depremi: İmamoğlu'ndan Kritik Uyarılar
İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 19 Mart sabahı millet iradesine yapılan darbenin ekonomiye trilyonlarca lira maliyeti olduğunu vurguladı. Bu maliyetin, İstanbul'daki yaklaşık 1 milyon yapıyı yenileyebilecek büyüklükte olduğunu belirten İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“19 Mart sabahı millet iradesine yapılan darbenin ekonomiye trilyonlarca lira maliyeti oldu. Bu kadar büyük bir bütçe ile yaklaşık 1 milyon yapıyı yenileyebilirdik.”
Bu açıklama, İstanbul'un deprem riskine karşı ne kadar hazırlıksız olduğu ve kaynakların doğru kullanılması halinde neler yapılabileceği konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, İstanbul'da beklenen büyük depremin kaçınılmaz olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini sık sık dile getiriyor.
Kentsel Dönüşüm ve Yapı Stokunun Yenilenmesi
İstanbul'daki yapı stokunun büyük bir bölümünün depreme dayanıklı olmadığı bilinen bir gerçek. Bu nedenle, kentsel dönüşüm projeleri ve mevcut yapıların güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ancak, bu projelerin hayata geçirilmesi için yeterli kaynak ayrılmaması ve bürokratik engeller, süreci yavaşlatıyor. İmamoğlu'nun açıklaması, bu konudaki eksikliklere dikkat çekerek, yetkilileri daha hızlı ve etkili adımlar atmaya davet ediyor.
İstanbul'u Bekleyen Tehlike
İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunması nedeniyle deprem riski yüksek bir şehir. Uzmanlar, 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin İstanbul'u etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Bu tür bir depremin, can kayıplarına, ekonomik kayıplara ve sosyal sorunlara yol açabileceği öngörülüyor. Bu nedenle, İstanbul'un depreme hazırlanması, sadece bir belediye başkanının değil, tüm yetkililerin ve vatandaşların ortak sorumluluğu olarak görülmeli.
Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden yaptığı bu açıklama, İstanbul depremi gerçeğini bir kez daha hatırlatarak, alınması gereken önlemlerin aciliyetini vurguluyor. Kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, yapı stokunun güçlendirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi, İstanbul'u bekleyen büyük tehlikeye karşı alınabilecek en önemli adımlar arasında yer alıyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, dayanıksız yapılar öldürür.
