Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, TÜSİAD'ın açıklamalarına yönelik eleştirilere sert bir yanıt verdi. Okuyan, "Hayırlı İşler TÜSİAD" çıkışının ardından partisine yöneltilen eleştirilere değinerek, sömürü düzeniyle laiklik mücadelesinin bir arada yürütülemeyeceğini vurguladı.

TKP'den Eleştirilere Cevap

Kemal Okuyan, AKP'ye yakın çevrelerin TKP'nin TÜSİAD açıklamalarını eleştirmesine şaşırmadıklarını ifade etti. Geçmişte "yetmez ama evet" diyenlere sert eleştiriler yönelten bazı kesimlerin, şimdi TKP'nin sermaye karşıtı söylemleri nedeniyle kızgınlık göstermesini sorguladı. Okuyan, bu kesimlerin tutarsızlığına dikkat çekerek, TKP'nin ilkeli duruşundan taviz vermeyeceğini belirtti.

Okuyan'ın açıklamaları şöyle devam etti:

• "Bizim TÜSİAD'a yönelik eleştirilerimiz, onların sermaye sınıfının çıkarlarını savunmasından kaynaklanıyor. Sömürü düzenini savunan bir kurumun, laiklik gibi değerleri samimiyetle savunabileceğine inanmıyoruz."
• "Geçmişte 'yetmez ama evet' diyerek AKP'ye destek verenlerin, bugün bize sermaye karşıtı olduğumuz için kızması, tam bir çelişkidir. Bizim için önemli olan, emekçilerin çıkarlarını savunmaktır."
• "Laiklik mücadelesi, sadece dini kuralların siyasete karışmamasıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda, ekonomik adaletsizlikle de mücadele etmeyi gerektirir."

Laiklik ve Sömürü İlişkisi

TKP'nin laiklik anlayışı, sadece din ve devlet işlerinin ayrılmasıyla sınırlı değil. Parti, laikliğin aynı zamanda ekonomik adaleti de içerdiğini savunuyor. Sömürü düzeninin devam ettiği bir ortamda, gerçek bir laiklikten söz edilemeyeceğini belirtiyorlar. Bu nedenle, TKP, TÜSİAD gibi sermaye temsilcisi kuruluşların laiklik söylemlerini samimi bulmuyor.

Laiklik, bir devletin dinlere karşı tarafsız olmasını ve tüm inançlara eşit mesafede durmasını ifade eder. Ancak, TKP'ye göre, laiklik sadece bu kadarla sınırlı kalmamalı. Laiklik, aynı zamanda, tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu, ekonomik ve sosyal adaletin sağlandığı bir düzeni de içermeli. Sömürü düzeninin devam ettiği bir toplumda, bazı insanların diğerlerinden daha fazla imkana sahip olması, laiklik ilkesine aykırıdır.

Türkiye'de Laiklik Tartışmaları

Türkiye'de laiklik tartışmaları, uzun yıllardır devam ediyor. Özellikle AKP döneminde, laiklik ilkesinin zayıflatıldığı yönünde eleştiriler yapılıyor. TKP, bu eleştirilere katılıyor ve laikliğin korunması için mücadele edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak, TKP'nin laiklik anlayışı, diğer bazı kesimlerden farklılık gösteriyor. TKP, laikliğin sadece din ve devlet işlerinin ayrılmasıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda ekonomik adaleti de içerdiğini savunuyor.

Türkiye'deki laiklik tartışmaları, sadece siyasi bir konu değil, aynı zamanda toplumsal bir konu. Laiklik, farklı inançlara sahip insanların bir arada yaşamasını sağlayan önemli bir ilke. Bu nedenle, laikliğin korunması, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, TKP'nin TÜSİAD'a yönelik eleştirileri, partinin laiklik ve sömürü karşıtı duruşunun bir yansımasıdır. TKP, sömürü düzeninin devam ettiği bir ortamda, gerçek bir laiklikten söz edilemeyeceğini savunuyor. Bu nedenle, TÜSİAD gibi sermaye temsilcisi kuruluşların laiklik söylemlerini samimi bulmuyor ve eleştiriyor. TKP'nin bu duruşu, Türkiye'deki laiklik tartışmalarına yeni bir boyut kazandırıyor.