Trump’ın Kararnamesi Medyayı Nasıl Etkiledi?
ABD Başkanı Donald Trump, hükümet tarafından finanse edilen medya kuruluşlarında bütçe ve personel kesintisine gidilmesini öngören bir kararname imzaladı. Bu hamle, özellikle
Amerika’nın Sesi (Voice of America - VOA) gibi köklü kuruluşları derinden etkiledi. Kararname sonrası VOA’da çalışan gazeteciler zorunlu idari izne çıkarıldı ve yayınlar durma noktasına geldi.
83 Yıllık Tarih Sessizliğe Gömüldü
Amerika’nın Sesi, 2. Dünya Savaşı sırasında, 1 Şubat 1942’de Almanca radyo yayınıyla başlayan ve 83 yıldır dünyaya ulaşan bir kamu diplomasisi projesiydi. Ancak Trump’ın imzaladığı kararname, bu tarihi kuruluşun faaliyetlerini büyük ölçüde durdurdu. ABD Küresel Medya Ajansı’na bağlı olan VOA’nın yanı sıra, Özgür Avrupa Radyosu, Özgür Asya Radyosu ve Al Hurra gibi kuruluşlar da bu karardan etkilendi.
- VOA’da 1.300 kadrolu ve çok sayıda sözleşmeli çalışan bulunuyor.
- ABD Küresel Medya Ajansı’nın 2024 bütçesi 886 milyon dolar olarak açıklandı.
- Kararname, 50 dilde yayın yapan VOA’nın Türkçe servisini de durma noktasına getirdi.
Türkçe Servis ve Gazetecilerin Durumu
Amerika’nın Sesi’nin Türkçe servisi de bu kararnameden nasibini aldı. Türk gazetecilerin e-posta hesaplarına ve binaya erişimleri engellendi. 15 Mart itibarıyla Türkçe internet sayfasına yeni haber girişi yapılmadı. Çalışanların kurum kartlarını iade etmeleri istendi ve faaliyetler tamamen durduruldu.
Trump’ın VOA’ya Yönelik Eleştirileri
Trump, Amerika’nın Sesi’ni “Trump karşıtı” ve “radikal” olmakla suçladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, kararnamenin “vergi mükelleflerinin artık radikal propagandanın bedelini ödememesini sağlayacağı” ifade edildi. Ayrıca, VOA direktörlüğüne eski haber spikeri ve Cumhuriyetçi siyasetçi Kari Lake atandı. Lake, kurumu “Amerikan vergi mükellefleri için büyük bir yük” olarak nitelendirdi ve mümkün olan en küçük ölçeğe indirileceğini belirtti.
Trump’ın bu hamlesi, ABD’deki medya özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Amerika’nın Sesi gibi dünya çapında etkili bir kuruluşun sessizliğe gömülmesi, uluslararası kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı.