ABD'de yapılan bir anket, eski Başkan Donald Trump'ın dış ticaret politikalarına yönelik halkın büyük bir memnuniyetsizliğini ortaya koydu. Katılımcıların **yüzde 60'ı**, Trump'ın yabancı ülkelerle ticaret görüşmelerindeki tutumunu onaylamadığını belirtti. Bu durum, Trump'ın "Önce Amerika" yaklaşımının Amerikan halkı nezdinde sorgulanmaya başlandığını gösteriyor. Peki, bu anket sonuçları ne anlama geliyor ve Trump'ın olası bir başkanlık yarışındaki şansını nasıl etkileyebilir?
## Trump'ın Ticaret Politikalarına Genel Bakış
Donald Trump'ın başkanlığı döneminde, dış ticaret politikaları önemli ölçüde değişti. Trump, birçok ülkeyle ticaret anlaşmalarını yeniden müzakere etme veya iptal etme yoluna gitti. Çin ile yaşanan ticaret savaşı, bu politikaların en dikkat çekici örneklerinden biriydi. Trump, Amerikan ekonomisini koruma ve yerli üretimi teşvik etme gerekçesiyle çeşitli ülkelere gümrük vergileri uyguladı. Ancak bu politikaların, Amerikan tüketicisi ve işletmeleri üzerinde olumsuz etkileri olduğu da sıklıkla dile getirildi.
## Anket Sonuçlarının Detayları
Anket sonuçlarına göre, Trump'ın ticaret politikalarına karşı çıkanların oranı oldukça yüksek. Bu durum, özellikle bazı sektörlerde ve bölgelerde daha belirgin. Örneğin, tarım sektöründe faaliyet gösterenler, Trump'ın ticaret savaşlarından olumsuz etkilendiklerini belirtiyorlar. Ayrıca, büyük şehirlerde yaşayan ve daha eğitimli olan kesimler de Trump'ın politikalarına daha eleştirel yaklaşıyor. Anketin detayları incelendiğinde, şu bulgular dikkat çekiyor:
* Katılımcıların **yüzde 40'ı**, Trump'ın ticaret politikalarının Amerikan ekonomisine zarar verdiğini düşünüyor.
* **Yüzde 35'i**, bu politikaların işsizliği artırdığına inanıyor.
* **Yüzde 25'i**, Trump'ın ticaret politikalarının ülkeyi daha rekabetçi hale getirdiğini savunuyor.
Bu sonuçlar, Trump'ın ticaret politikalarının Amerikan halkını ikiye böldüğünü gösteriyor.
## Sonuç: Trump'ın Mirası ve Geleceği
Anket sonuçları, Trump'ın dış ticaret politikalarının Amerikan halkı tarafından geniş çapta kabul görmediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, Trump'ın olası bir başkanlık yarışında rakipleri tarafından kullanılabilecek önemli bir argüman olabilir. Ancak, Trump'ın sadık bir destekçi kitlesi olduğu ve bu kitlenin Trump'ın politikalarına olan inancının devam ettiği de unutulmamalıdır. Trump'ın ticaret politikalarının uzun vadeli etkileri ise hala tartışma konusu. Bazı uzmanlar, bu politikaların Amerikan ekonomisine kalıcı zararlar verdiğini savunurken, bazıları da ülkeyi daha rekabetçi hale getirdiğini iddia ediyor. Sonuç olarak, Trump'ın ticaret politikaları, Amerikan siyasetinde uzun süre tartışılmaya devam edecek bir konu olarak kalmaya devam edecek.
