Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki İç Güvenlik Bakanlığı, Harvard Üniversitesi'ne yönelik sert bir tehdit savurdu. Bakanlık, Filistin'e destek gösterilerinde öne çıkan üniversitenin yabancı öğrenci kayıt yetkilerini kaybedebileceğini bildirdi. Bu durum, Harvard ve Trump yönetimi arasındaki gerilimi yeni bir boyuta taşıdı.

Harvard'a Yönelik Suçlamalar ve Tehditler

CNN'in haberine göre, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Harvard Üniversitesi'ne gönderdiği mektupta, yabancı vizeli öğrencilerin yasa dışı ve şiddet içeren faaliyetlerine dair kayıtların 30 Nisan'a kadar bildirilmesini talep etti. Noem, taleplere uyulmaması halinde Harvard'ın ciddi sonuçlarla karşılaşabileceğini vurguladı.

Noem, mektubunda şu ifadelere yer verdi: "Harvard rapor gerekliliğine tam uyduğunu doğrulayamazsa, yabancı öğrenci kayıt ayrıcalığını kaybedecek." Ayrıca, üniversitenin Öğrenci Değişim Ziyaretçi Programı (SEVP) sertifikasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Bu durum, Harvard'ın uluslararası öğrenci kabulünde büyük bir darbe alabileceği anlamına geliyor.

Harvard Üniversitesi'nin bir sözcüsü ise, mektuba yanıt olarak anayasal haklarından vazgeçmeyeceklerini ancak yasalara uyacaklarını belirtti. Bu açıklama, üniversitenin geri adım atmayacağını ancak yasal çerçevede hareket edeceğini gösteriyor.

Trump Yönetimi ve Harvard Arasındaki Anlaşmazlık

Trump yönetimi, göreve geldiği günden bu yana birçok üniversiteye yönelik benzer tehditlerde bulunmuştu. Özellikle Filistin yanlısı kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programları gerekçe gösterilerek federal fonların dondurulması gündeme gelmişti. Harvard Üniversitesi de bu tehditlerden nasibini almıştı.

Trump yönetimi, Harvard Üniversitesine çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 8,7 milyar doları aşkın hibenin "sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla" soruşturma açıldığını duyurmuştu. Bu durum, üniversite ile hükümet arasındaki gerilimi tırmandırmıştı.

Harvard Üniversitesi profesörleri, Trump yönetiminin okula sağlanan 8,7 milyar dolarlık federal fonları soruşturma kararına karşı dava açmıştı. Trump yönetimi de Harvard'a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedelinin dondurulmasına karar vermişti.

Trump, son açıklamasında, "Harvard yolunu kaybetmiş. Harvard, artık iyi bir öğrenim yeri olarak bile kabul edilemez ve dünyanın en iyi üniversiteleri listesinde yer almamalıdır." şeklinde sert ifadeler kullanmıştı. Bu açıklamalar, Trump'ın Harvard'a yönelik düşmanca tutumunu açıkça ortaya koyuyor.

Olayın Muhtemel Sonuçları

Trump yönetiminin Harvard'a yönelik bu son tehdidi, üniversitenin uluslararası öğrenci kabulü ve itibarını ciddi şekilde etkileyebilir. Harvard'ın yabancı öğrenci kayıt ayrıcalığını kaybetmesi durumunda, üniversitenin uluslararası öğrenci sayısı azalabilir ve bu durum, eğitim kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Öte yandan, Harvard Üniversitesi'nin bu tehdide karşı nasıl bir duruş sergileyeceği de merak konusu. Üniversitenin yasal yollara başvurarak haklarını savunması ve Trump yönetimiyle uzlaşmaya çalışması bekleniyor. Ancak, gerginliğin devam etmesi durumunda, Harvard ve Trump yönetimi arasındaki anlaşmazlık daha da derinleşebilir.

Bu gelişmeler, ABD'deki yükseköğretim kurumları ve siyasi yönetimler arasındaki ilişkilerin ne kadar karmaşık ve hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Harvard ve Trump arasındaki bu gerilim, önümüzdeki günlerde daha da alevlenebilir.