Türkiye'yi sarsan 6 yaşındaki H.K.G.'nin cinsel istismara uğradığı davada Yargıtay'dan beklenmedik bir karar geldi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanıklara verilen mahkumiyet kararlarını usulden bozdu. Bu karar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve davanın geleceği hakkında soru işaretleri yarattı.

Davanın Geçmişi ve Gelişmeler

İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.’nin, 6 yaşındayken Kadir İstekli ile "imam nikahıyla evlendirilip" cinsel istismara uğradığı iddiası, Türkiye gündemine bomba gibi düşmüştü. Olayın ardından açılan dava, kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç haline geldi.

Yerel mahkeme, sanıklar hakkında çeşitli cezalar vermişti. Ancak Yargıtay'ın bu kararı bozması, davanın yeniden görüleceği anlamına geliyor. İstinaf mahkemesi, Yargıtay'ın bozma gerekçelerini dikkate alarak davayı yeniden değerlendirecek.

Yargıtay'ın Bozma Gerekçesi Ne?

Yargıtay'ın bozma gerekçesi henüz tam olarak açıklanmamış olsa da, usul eksiklikleri üzerinde durulduğu belirtiliyor. Hukukçular, bu tür bozma kararlarının genellikle delil toplama sürecindeki hatalardan veya yargılama sürecindeki usul eksikliklerinden kaynaklandığını ifade ediyorlar.

Bu durumda, istinaf mahkemesi, Yargıtay'ın işaret ettiği usul eksikliklerini gidererek davayı yeniden görecek. Bu süreçte, yeni delillerin toplanması veya tanıkların yeniden dinlenmesi gibi durumlar söz konusu olabilir.

Davanın Muhtemel Sonuçları

Yargıtay'ın bozma kararı, davanın seyrini değiştirebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. İstinaf mahkemesinin vereceği karar, davanın geleceği açısından belirleyici olacak. Mahkeme, Yargıtay'ın bozma gerekçelerini dikkate alarak ya yeniden mahkumiyet kararı verecek ya da beraat kararı verebilecek.

Bu tür davalar, toplumda büyük bir hassasiyet yaratıyor ve adaletin tecelli etmesi büyük önem taşıyor. H.K.G. davası da, Türkiye'de çocuk istismarıyla mücadele konusunda önemli bir sembol haline gelmiş durumda. Bu nedenle, davanın adil ve şeffaf bir şekilde sonuçlanması, kamuoyunun beklentisi.

Türkiye, çocuk hakları konusunda uluslararası sözleşmelere imza atmış bir ülke olarak, bu tür davalarda hassasiyet göstermesi ve çocukların korunmasını en üst düzeyde sağlaması gerekiyor. H.K.G. davası, bu konuda Türkiye'nin sınavı niteliğinde.