Atatürkçülük ve Milliyetçilik Yükselişte! Muhafazakarlık Geriliyor mu?
Gündem

Atatürkçülük ve Milliyetçilik Yükselişte! Muhafazakarlık Geriliyor mu?


07 June 20255 dk okuma52 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Türkiye'de kimlik tercihleri üzerine yapılan son araştırmalar, önemli değişimleri gözler önüne seriyor. Panaromatr'ın Mayıs ayı gündem araştırmasına göre, katılımcıların kimlik tercihlerinde Atatürkçülük ve milliyetçilik ön plana çıkarken, muhafazakârlık gibi diğer kimliklerin popülaritesi azalıyor. Bu durum, Türkiye'nin sosyolojik yapısında yaşanan dönüşümleri işaret ediyor.

Atatürkçülük ve Milliyetçiliğin Yükselişi

Araştırma sonuçları, özellikle genç nesiller arasında Atatürkçülük ve milliyetçilik düşüncelerinin yaygınlaştığını gösteriyor. Bu yükselişin arkasında yatan nedenler arasında, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik koşullar, artan toplumsal kutuplaşma ve dış politika konularındaki hassasiyetler yer alıyor. Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi olarak, özellikle laiklik, çağdaşlaşma ve bağımsızlık gibi değerleri temsil ediyor. Milliyetçilik ise, ulusal birlik ve beraberlik duygusunu ön planda tutarak, ülkenin çıkarlarını koruma amacını taşıyor.

Bu iki kimlik tercihinin yükselişi, Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı olaylarla da yakından ilişkili. Özellikle terörle mücadele, sınır ötesi operasyonlar ve bölgesel gelişmeler, milliyetçilik duygularını tetiklemiş olabilir. Aynı zamanda, Atatürkçülük de, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma ve ülkenin geleceği için endişe duyma gibi motivasyonlarla destekleniyor.

Peki, bu yükselişin nedenleri neler? İşte bazı olası faktörler:

  • Siyasi istikrarsızlık: Ülkedeki siyasi belirsizlikler, insanları daha güçlü bir kimlik arayışına itebilir.
  • Ekonomik zorluklar: İşsizlik, enflasyon ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler, toplumsal huzursuzluğu artırarak, milliyetçilik gibi kimlikleri güçlendirebilir.
  • Dış politika gelişmeleri: Türkiye'nin dış politikadaki rolü ve bölgesel sorunlar, milliyetçilik ve Atatürkçülük gibi kimliklerin önemini vurgulayabilir.

Muhafazakârlığın Gerilemesi

Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise, muhafazakârlık, dindarlık, solculuk ve sosyal demokratlık gibi kimlik tercihlerinin gerilemesi. Bu durum, Türkiye'de geleneksel değerlerin ve ideolojilerin etkisini kaybettiği şeklinde yorumlanabilir. Muhafazakârlık, genellikle aile değerlerine, dini inançlara ve kültürel mirasa bağlılığı ifade ederken, günümüzde bu değerlerin sorgulanması ve değişime açık olunması, muhafazakârlığın popülaritesini azaltmış olabilir.

Dindarlık da benzer şekilde, özellikle genç nesiller arasında azalma gösteriyor. Bu durumun nedenleri arasında, dinin siyasallaşması, dini kurumların güvenilirliğinin azalması ve bireyselleşme eğiliminin artması sayılabilir. Solculuk ve sosyal demokratlık ise, özellikle 1980'lerden sonra dünya genelinde yaşanan değişimlerle birlikte, Türkiye'de de etkisini kaybetmiştir. Bu ideolojilerin, günümüzdeki sorunlara çözüm üretemediği düşüncesi, popülaritesini azaltan önemli bir faktör olabilir.

Sonuç: Türkiye'nin Kimlik Haritası Değişiyor

Panaromatr'ın araştırması, Türkiye'de kimlik tercihlerinin hızla değiştiğini ve Atatürkçülük ile milliyetçiliğin yükselişe geçtiğini gösteriyor. Bu durum, ülkenin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin, bu değişimi dikkate alarak, toplumu birleştirici ve kapsayıcı politikalar üretmesi gerekiyor. Aksi takdirde, kimlikler arasındaki farklılıklar derinleşebilir ve toplumsal kutuplaşma daha da artabilir. Türkiye'nin, bu zorlu süreçte, ortak değerler etrafında kenetlenerek, daha güçlü ve daha müreffeh bir geleceğe yürüyebilmesi için, diyalog, hoşgörü ve uzlaşı kültürünü geliştirmesi büyük önem taşıyor.