Birleşmiş Milletler (BM), silahlı çatışmaların dehşet verici sonuçlarını gözler önüne seren yeni bir rapor yayınladı. BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, 2024 yılında çatışma bölgelerinde 56 bin kişinin kaybolduğunu açıkladı. Bu açıklama, BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) "Silahlı Çatışmalarda Sivillerin Korunması" başlığıyla düzenlenen oturumda yapıldı.
Kayıp Sayısı Alarm Veriyor
Khiari, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) raporuna dayanarak yaptığı açıklamada, 2019'dan bu yana silahlı çatışma bölgelerinde kayıp olarak bildirilen kişi sayısının giderek arttığını vurguladı. Bu durum, çatışmaların siviller üzerindeki yıkıcı etkisini açıkça ortaya koyuyor. Kayıp vakalarının artması, ailelerin belirsizlik ve umutsuzluk içinde yaşamasına neden oluyor.
- 2024 yılında 56 bin yeni kayıp vakası tespit edildi.
- Çatışmalarda kaybolan kişilerin kesin sayısı bilinmiyor.
- Durumun vahameti her geçen gün artıyor.
Gazze'deki Durum Endişe Verici
Khiari, Gazze'deki duruma da değinerek, esir tutulan ABD-İsrail çifte vatandaşı Edan Alexander’ın serbest bırakılmasını umut verici bir gelişme olarak nitelendirdi. Ancak, Gazze'de hala tahmini olarak 58 İsrailli esirin olduğuna inanıldığını ve Filistin tarafında ise çocuklar dahil binlerce insanın kayıp olduğunu belirtti. Bu durum, bölgedeki insani krizin derinliğini gözler önüne seriyor.
Filistinliler Hakkındaki Endişeler
Genel Sekreter Yardımcısı, Ekim 2023'ten bu yana İsrail yetkilileri tarafından gözaltına alınan ve çoğu hala kayıp olan binlerce Filistinliyle ilgili ciddi endişelerin devam ettiğini söyledi. Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çekmesi gereken önemli bir insan hakları sorununu oluşturuyor. Kayıp kişilerin akıbeti hakkında bilgi alınamaması, ailelerin yaşadığı acıyı daha da artırıyor.
BM'nin bu raporu, silahlı çatışmaların masum siviller üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Kayıp vakalarının sayısındaki artış, uluslararası toplumun bu soruna karşı daha etkin çözümler üretmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Ailelerin yaşadığı acıyı dindirmek ve kayıp kişilerin akıbetini aydınlatmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor. Dünya genelinde yaşanan çatışmaların son bulması ve barışın tesis edilmesi, bu tür trajik olayların önüne geçmenin en etkili yolu olacaktır.