Ankara'da görülen bir boşanma davasında emsal teşkil edebilecek bir karar çıktı. Müteahhit olan A.K.'nin (47),yurt dışından geçici olarak Türkiye'ye getirdiği lüks Mustang marka otomobil, boşanma davası açan 22 yıllık eşi G.K.'ye (47) mahkeme tarafından tahsis edildi. Bu beklenmedik karar, boşanma davalarında mal paylaşımı konusunu yeniden gündeme getirdi.

Lüks Otomobil Tartışması Mahkemeye Taşındı

Özel bir şirkette yönetici olarak çalışan G.K., 22 yıllık eşi müteahhit A.K.'ye boşanma davası açtı. Boşanma davası sürerken G.K., eşine ait yabancı plakalı, üstü açık mavi renkli lüks Mustang marka otomobilin kendisine tahsis edilmesini talep etti. Gölbaşı Aile Mahkemesi, bu talebi değerlendirirken, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nden de bilgi istedi.

Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün mahkemeye gönderdiği yazıda, aracın davalı A.K. tarafından yurt dışından getirildiği ve 10 Haziran 2026'ya kadar kullanım hakkının onda olduğu belirtildi. Mahkeme, bu bilgiyi dikkate alarak, söz konusu aracın Türkiye'deki kullanım süresi boyunca davacı G.K.'ye tahsis edilmesine karar verdi. Ayrıca, aracın adliye önüne çekilerek anahtar ve belgelerinin mahkeme kalemine teslim edilmesi de hükme bağlandı.

Karara İtiraz Geldi

Bu şaşırtıcı kararın ardından A.K., avukatı aracılığıyla itirazda bulundu. A.K., "Amerika'dan 2 yıllığına geçici ithalatla getirdiğim aracımı mahkeme ilginç bir şekilde eşime tahsis etti. Daha önce görülmemiş bir karar sanırım" şeklinde konuştu. İtirazın sonucu merakla beklenirken, bu karar boşanma davalarında mal paylaşımı konusundaki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor.

Boşanma davalarında mal paylaşımı genellikle eşlerin evlilik birliği içinde edindiği malların eşit olarak paylaşılması prensibine dayanır. Ancak, bu davadaki gibi özel durumlarda, mahkeme farklı kararlar verebilir. Bu tür davalarda, aracın mülkiyet durumu, kullanım hakkı ve tarafların ihtiyaçları gibi faktörler dikkate alınır. Bu dava özelinde, mahkemenin lüks otomobili eşe tahsis etmesi, eşin ekonomik durumunu güçlendirme ve evlilik birliği içindeki yaşam standardını koruma amacı taşıdığı düşünülebilir.

Bu kararın emsal teşkil edip etmeyeceği ve benzer davalara nasıl bir etkisi olacağı ise zamanla görülecek. Ancak, bu olay boşanma davalarında mal paylaşımı konusunun ne kadar karmaşık ve değişken olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.