
DEM Parti'den Barış Çağrısı: Süreç Neden Yavaş İlerliyor?
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Tekirdağ İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, barış sürecinin yavaş ilerlemesine dikkat çekerek, AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini vurguladı. Hatimoğulları, PKK kongresinin ardından sürecin hızlanması beklentisini dile getirdi.
Barış Süreci Neden Yavaş İlerliyor?
Hatimoğulları, "Sayın Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu barış ve demokratik toplum çağrısının akabinde biliyorsunuz PKK kongresini gerçekleştirdi, bir fesih kararı aldı ve önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye demokratikleştikçe, süreçte hukuki ve yasal zeminde yol alındıkça silahsızlanma sürecinin hızlanacağına dair açıklamaları oldu. Bugün Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en temel gündemlerinden birisi bu. Süreç tıkanmış mıdır? İlerlemiyor, bir tıkanıklık mı var?' soruları geliyor bize. Biz bu sürece tıkandı demiyoruz ama bu süreç istenilen hızda gitmemektedir. Oldukça yavaş gidiyor. PKK’nin kongresinin gerçekleşmesinden sonra biz bu sürecin daha çok hızlanmasını bekliyoruz. Hızlanmalı da. Bu konuda atılacak adımlar var diye ifade ettik. Bu adımları çok kürsüde, çoğu yerde, her fırsatta ifade ettik. Türkiye’de siyasi partilerle, inanç temsiliyetleriyle çok sayıda görüşmeler gerçekleştirdik. Sayısız halk toplantıları ve ev ziyaretleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu süreçte toplum olarak ne yapmamız gerektiğini tartışıyoruz ama ikinci başlığımızda iktidarın ve devletin atması gereken adımlar" şeklinde konuştu.
AİHM Kararları Uygulanmalı mı?
Hatimoğulları, cezaevlerindeki siyasi mahpusların durumuna dikkat çekerek, AİHM kararlarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini savundu. "Mesela cezaevleri çok sayıda siyasi mahpusun ne yazık ki dolup taştığı bir yer. Cezaevlerindeki, siyasi mahpuslar mutlaka serbest kalmalı. AİHM kararları var. Birinde Osman Kavala ve Can Atalay'ı kapsıyor. Biri Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın içinde olduğu Kobani kumpas davasında yargılanan yoldaşlarımızı kapsıyor. AİHM kararları acilen hayata geçmelidir. AİHM kararlarının hayata geçmemesinin hiçbir yasal gerekçesi yok. Şu anda bu karar hayata geçmeyerek aslında bir suç işlenmektedir. Çünkü Türkiye, AİHM’in aldığı kararları yerine getirmesi gerekiyor" dedi.
Ortadoğu'da Savaş Tehlikesi
İsrail ve ABD’nin İran’a saldırılarına da değinen Hatimoğulları, savaşın üçüncü dünya savaşına evrilme ihtimalinin hiç de zayıf olmadığını vurguladı. "Bu savaş bir çocuk oyuncağı değil. Bugün bu savaş halkların savaşı değil, bu savaş emperyalist güçlerin Ortadoğu’da tahakküm kurmaya çalıştıkları bir savaştır. Bugün bu savaşın üçüncü dünya savaşına evrilme ihtimali hiç de zayıf değil. Bu savaş gittikçe derinleşir ve daha çok yayılırsa birinci ve ikinci dünya savaşlarından çok daha büyük tehlikelere gebe. Çünkü o zaman nükleer silahlar bu kadar gelişmemişti, biyolojik silahlar bu kadar güçlü değildi, siber savaş yöntemleri bu kadar güçlü değildi. Ama şimdi bütün bu tehlikelerle karş karşıyayız. Orada bir sızıntı olması halinde orada yaşam bitecek. Hiçbir canlı yaşamını sürdüremeyecek. Hiçbir bitki on yıllar boyunca boy veremeyecek oralarda ve bizim gerçekten bütün halklar olarak en önemli endişelerimizden biri savaşın yayılması" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları'nın açıklamaları, barış sürecinin geleceği, AİHM kararlarının uygulanabilirliği ve Ortadoğu'daki savaş tehlikesi gibi önemli konulara ışık tutuyor. DEM Parti'nin bu konulardaki ısrarlı çabaları, Türkiye ve bölge barışına katkı sağlamayı amaçlıyor. Ancak sürecin yavaş ilerlemesi ve devletin yeterli adımları atmaması, endişeleri artırıyor.