DEM Parti Parti Meclisi (PM),son toplantısında önemli kararlar alarak bir sonuç bildirgesi yayınladı. Bildirgede, barış ve demokrasinin ayrılmaz bir bütün olduğu vurgulanarak, Türkiye'nin her köşesine olumlu yansıyacak gelişmelerin temel anahtarının bu olduğu belirtildi. Ayrıca, Türkiye halklarının barışa ve demokratik dönüşüme dayanan potansiyelini açığa çıkarmak için eşit yurttaşlık ilkelerine dayalı bir toplumsal mutabakatın gerekliliği vurgulandı.

Barış Süreci ve Yeni Evre

DEM Parti PM sonuç bildirgesinde, PKK'nin 12. Kongresinde aldığı çalışmalarını sonlandırma kararının süreci yeni bir evreye taşıdığı ifade edildi. Dünyanın, Orta Doğu'nun ve Türkiye'nin kapitalist modernitenin yarattığı çoklu krizlerle boğuştuğu bir dönemde, bölgesel savaşların ve çatışmaların arttığına dikkat çekildi. Ancak, bu süreç aynı zamanda halkların direnişiyle demokratik, toplumcu, sosyalist ve kadın özgürlükçü bir sistemin inşası için de fırsatlar sunmaktadır.

Bildirgede, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın yeni bir dönemin kapılarını araladığı ve PKK’nin kararının bu süreci desteklediği belirtildi. Bu durumun, sadece Kürt sorununun çözümüne değil, Türkiye'de demokratik toplumun inşasına da olanak sağladığı vurgulandı.

Demokratik Toplum İnşası ve Sorumluluklar

DEM Parti, İmralı Heyeti inisiyatifinde ve tüm örgüt yapısıyla bu sürecin toplumsallaşması ve kalıcı barışa dönüşmesi için sorumluluk almaktadır. Ancak, barış ve demokratik çözüm süreçlerinin ciddi riskler de taşıdığına dikkat çekilerek, partinin sürecin Türkiye halklarının lehine gelişmesi için mücadeleyi büyütme kararlılığında olduğu ifade edildi.

Parti Meclisi toplantısında, DEM Parti’nin ideolojik-politik ve örgütsel-pratik hattının yükseltilerek dönemin ruhuna uygun bir mücadele birlikteliğine sahip çıkılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, sürecin karakterini istenilen doğrultuda şekillendirme ve bu süreçten halkların yararına büyük kazanımlarla çıkma olanağının her zamankinden daha fazla olduğu belirtildi.

Toplumsal Mutabakat ve Ortak Yaşam

DEM Parti, Türkiye'nin demokratikleşmesinin kurucu öznesi olma sorumluluğunu taşımaktadır. Çatışmaların ve şiddetin sona ermesi sürecinin kalıcı bir barışa evrilmesi, Kürt sorununun eşit haklara dayalı demokratik çözümü ile mümkündür. Bu süreçte, toplumsal yapının ve devletin demokratik dönüşümünde iradi bir güç olan parti, ortaya çıkan olanakları halklar ve ezilenler lehine değerlendirmeyi temel görev saymaktadır. Sürecin en dinamik bileşenleri ise gençler, kadınlar ve emekçilerdir.

Bildirgede, barış sürecinin önemli fırsatlar barındırdığı ancak ciddi riskleri de içerdiği belirtilerek, sürecin yönünün mücadele ve müzakerelerle şekilleneceği vurgulandı. Bu nedenle, ideolojik ve örgütsel mücadeleyi büyütmek ve sürecin Türkiye halkları açısından kazanıma dönüşmesini sağlamak partinin temel görevidir. Demokratik dönüşüm ancak 85 milyonun yararını esas alan çerçevede ve herkesin kendini içinde bulabileceği ortak bir gelecek tasavvuruyla mümkün olabilir.

Sonuç olarak, DEM Parti'nin PM sonuç bildirgesi, Türkiye'nin barış ve demokrasi yolunda ilerlemesi için önemli bir çağrı niteliği taşıyor. Toplumsal mutabakatın sağlanması, Kürt sorununun çözümü ve demokratik bir toplumun inşası için atılacak adımlar, ülkenin geleceği açısından büyük önem arz ediyor. DEM Parti, bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme kararlılığında olduğunu vurgulayarak, tüm kesimleri ortak bir mücadeleye davet ediyor.