Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in son açıklamalarına sosyal medya üzerinden sert bir yanıt verdi. Göktaş, Özel'in ifadelerini "cunta sevdalılığı" olarak nitelendirerek, Türkiye'nin bu tür vesayet özlemlerine asla geri dönmeyeceğini vurguladı.
Geçmişin Cuntaları ve Milletin İradesi
Bakan Göktaş, yaptığı açıklamada Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran cunta dönemlerini hatırlattı. 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat gibi karanlık dönemlere atıfta bulunan Göktaş, bu dönemlerin milletin iradesinin yok sayıldığı, baskıcı ve antidemokratik uygulamaların yaşandığı zamanlar olduğunu belirtti.
Göktaş, "Cunta 27 Mayıs sabahı radyodan millete karşı okunan bildiridir. Cunta, 12 Eylül sabahı, tankların gölgesinde susturulan halktır. Cunta, 28 Şubat'ta manşetlerle kurulan kirli düzendir. Ve siz, hep o cunta düzenlerinin gölgesine sığınanlardansınız," ifadelerini kullanarak, Özel'in ve CHP'nin geçmişte bu türden antidemokratik girişimlere destek verdiğini ima etti.
Erdoğan'ın Mücadelesi ve Milletin Gücü
Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vesayet odaklarıyla ve cuntalarla mücadele ederek millet iradesini hakim kıldığını vurguladı. Erdoğan'ın sadece milletine güvendiğini ve dayandığını belirten Göktaş, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sadece milletine güvenmiş, sadece milletine dayanmıştır. Vesayet odaklarıyla ve cuntalarla mücadele ederek millet iradesini hakim kılmıştır," dedi.
Türkiye'nin Geleceği ve Vesayet Özlemleri
Bakan Göktaş, Türkiye'nin artık vesayet özlemlerine dönmeyecek kadar büyük ve güçlü olduğunu vurguladı. Göktaş, "Cunta arıyorsanız, kendi tarihinize bakın! Bu millet, sizi de cunta sevdalılarınızı da çoktan aştı. Türkiye, sizin vesayet özlemlerinize dönmeyecek kadar büyük ve güçlüdür," ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.
Siyasi Arenada Yankıları
Göktaş'ın bu sert tepkisi, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. AK Parti cephesinden de Özgür Özel'e yönelik eleştiriler gelirken, CHP'den henüz resmi bir yanıt gelmedi. Bu tartışmanın önümüzdeki günlerde de siyasetin gündeminde kalması bekleniyor.
Bu olay, Türk siyasetinde kutuplaşmanın ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Siyasi aktörlerin geçmişe yönelik suçlamaları ve sert söylemleri, diyalog ve uzlaşı zeminini zayıflatırken, toplumdaki gerginliği de artırıyor.
