DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Kürt sorununda çözüm tartışmalarının geldiği aşamayı ve Anayasa çalışmalarını değerlendirdi. Koçyiğit, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı sonrası başlayan sürecin kritik bir dönemeçte olduğunu belirterek, Türkiye'de büyük bir değişimin kapısının aralandığını iddia etti. Peki, bu değişim ne anlama geliyor ve Türkiye'yi neler bekliyor?

Demokratikleşme Adımları ve Beklentiler

Koçyiğit, sürecin kritik aşamalarından ilk ikisinin aşıldığını belirterek, 1 Ekim'de başlayan ve 27 Şubat'ta devam eden gelişmelerin önemli olduğunu vurguladı. PKK'nin kongresinin toplanmasının da önemli bir eşik olduğunu ifade eden Koçyiğit, bundan sonraki en önemli adımın demokratikleşme adımları olduğunu söyledi.

Koçyiğit, "Belki uzun bir süreden sonra Türkiye’de büyük bir dönüşümün, büyük bir değişimin kapısı aralanmış oldu. Bu büyük dönüşümün demokratik olması gerekiyor. Gerçek anlamda toplumun ve devletin demokratikleşmesi, devletin demokrasiye duyarlı hâle gelmesi ve toplumun temel hak ve özgürlüklerini gözeten, evrensel ilkelere dayalı demokratik bir hukuk sisteminin kurulması temel amacımız. Bunun için hızlıca atılması gereken adımlar var," dedi.

PKK Kongresi ve Tarihi Eşik

PKK'nin kongresini "tarihi bir eşik" olarak tanımlayan Koçyiğit, bu eşiğin yaklaşık 100 yıldır devam eden ve 45 yılı çatışmalı geçen Kürt sorununun çatışma ve şiddet zemininden çıkmasının en önemli adımlarından biri olduğunu vurguladı.

Koçyiğit, "Bugün PKK’nin açıklamasıyla bu sorunun çatışma ve şiddet zemininden çıkmasının en önemli adımlarından biri atılmış oldu. Bu, Türkiye için yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Eğer Türkiye bu fırsatı değerlendirirse, Ortadoğu’nun ve bölgenin barışına ciddi katkı sunacak bir noktaya gelecektir. Bu anlamıyla, nasıl diyelim, 21. yüzyılın 2025 yılı Türkiye açısından bir milada tanıklık ediyor," şeklinde konuştu.

Anayasa Çalışmaları ve Beklentiler

Partilerinin Anayasa ve diğer yasal düzenlemelere yönelik çalışmaları olduğunu belirten Koçyiğit, ilk etapta çıkarılması gerekenin çözüm sürecini hukuki güvence altına alacak bir çözüm çerçeve yasası olduğunu söyledi. Ayrıca gündemde olan 10'uncu Yargı Paketi konusunda da özellikle siyasi tutsaklara ve toplumun beklentilerine yanıt veren adımlar atılması gerektiğini ifade etti.

Koçyiğit, "Temel beklentimiz, amasız fakatsız demokratikleşme ve Kürt sorunundan kaynaklı antidemokratik, ayrımcı, ötekileştirici tüm yasal düzenlemelerin kaldırılmasıdır," dedi.

Gülistan Koçyiğit'in açıklamaları, Türkiye'nin Kürt sorunu ve demokratikleşme sürecinde yeni bir döneme girdiğinin sinyallerini veriyor. Ancak bu sürecin başarıya ulaşması için tüm tarafların yapıcı bir diyalog içinde olması ve gerekli adımları atması gerekiyor. Türkiye'nin bu fırsatı değerlendirip değerlendiremeyeceği ise zamanla belli olacak.