Ekrem İmamoğlu, hakkında çıkan montajlı görüntülerle ilgili sert bir açıklama yaptı. İstanbul'da bir otelde gerçekleşen özel görüşmesinin hukuksuzca ele geçirilip, farklı olaylara ait görüntülerle montajlanarak servis edilmesini eleştirdi. İmamoğlu, bu durumu "kara leke" olarak nitelendirdi ve sorumluların hukuk önünde hesap vereceğini vurguladı.
İmamoğlu'ndan Medyaya Sert Eleştiri
İmamoğlu, açıklamasında bazı medya kuruluşlarını da hedef alarak, "Yayınlarıyla dünyada saygın olduğunu iddia eden üç harfli ulusal bir haber ajansı başta olmak üzere, kimi yanlı yayın organları, gazetecilik ilkeleriyle bağdaşmayan yeni bir suça daha ortak olmuştur" dedi. Bu tür manipülasyonların kabul edilemez olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu belirtti.
Özel görüşmede taşındığı iddia edilen bavulların içinde yalnızca kamu güvenliği için kullanılan sinyal kesici cihazların bulunduğunu hatırlatan İmamoğlu, kamuoyunun bu konuda bilgilendirildiğini vurguladı. Buna rağmen, bazı medya kuruluşlarının açık bir manipülasyon kampanyası yürüttüğünü belirtti.
CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının yıllar önceki satın alma süreci sırasında yasal çerçevede gerçekleşen bir para sayımını gösteren eski görüntülerin de montajlanarak son olayla ilişkilendirildiğine dikkat çeken İmamoğlu, "İki tamamen bağımsız olay ardı ardına getirilerek, sanki yasa dışı bir faaliyet varmış gibi gerçek dışı bir algı yaratılmaya çalışılıyor" dedi.
Hukuki Süreç Başlatılıyor
Gazetecilik etiğini hiçe sayarak bu sürece dahil olanları eleştiren İmamoğlu, "Talimatla hareket eden sözde habercilerin bu açık hukuksuzluğa ortak olması, yalnızca kendi itibarlarını değil, meslek onurunu da kirleten bir kara leke olarak tarihe geçmiştir" dedi. İmamoğlu, konuya ilişkin tüm hukuki süreçlerin titizlikle işletileceğini belirterek açıklamasını "Kamuoyuna saygıyla duyurulur" sözleriyle tamamladı.
Bu tür olayların demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne zarar verdiğini belirten hukukçular, montaj ve manipülasyon içeren yayınların ciddi suç teşkil ettiğini vurguluyor. Bu tür eylemlerin faillerinin tespit edilerek yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirtiyorlar.
Türkiye'de son dönemde siyaset arenasında bu tür olayların artması, kamuoyunda endişeye yol açıyor. Siyasi aktörlerin ve medyanın daha dikkatli ve sorumlu davranması gerektiği vurgulanırken, hukuki süreçlerin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun montaj kumpası iddiaları ve bu iddialara yönelik başlattığı hukuki süreç, Türkiye'deki siyasi gündemi bir kez daha hareketlendirdi. Olayın nasıl sonuçlanacağı ve hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Bu tür manipülasyonların önüne geçilmesi ve sorumluların cezalandırılması, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün korunması açısından büyük önem taşıyor.
