İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Orta Doğu'daki gerilimin tırmanmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İsrail'in nükleer tesislere yönelik olası saldırılarının bölgeyi büyük bir felakete sürükleyebileceği uyarısında bulunan Arakçi, uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulundu. Arakçi, "Eğer İsrail saldırılarını sona erdirirse, biz de misillemelerimizi durdururuz" diyerek gerginliğin azaltılması için bir fırsat sundu.

İsrail'e Sert Eleştiriler: Stratejik Hata

Arakçi, İsrail'in son dönemdeki eylemlerini "büyük bir stratejik hata" olarak nitelendirdi. Çatışmanın Körfez bölgesine yayılmasının tüm bölgeyi kapsayacak bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıdığını vurgulayan Arakçi, bu tür saldırıların sadece İran için değil, tüm bölge ülkeleri için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

İranlı yetkili, 2021 yılında ABD ile yürütülen nükleer anlaşma müzakereleri sırasında İsrail'in Natanz nükleer tesisine sabotaj düzenlediğini hatırlatarak, "Bu operasyonla amaç müzakereleri sabote etmekti" dedi. Arakçi, benzer bir senaryonun bugün de devrede olduğunu savunarak, uluslararası toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Uluslararası Topluma Çağrı: Sessiz Kalmayın

İran Dışişleri Bakanı, uluslararası topluma seslenerek nükleer tesislere yönelik saldırıları sert bir dille kınamalarını beklediğini ifade etti. Arakçi'ye göre, bu tür saldırılara karşı sessiz kalınması İsrail'e dolaylı destek anlamına geliyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha aktif ve kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı.

• Nükleer tesislere saldırılar kınanmalı.
• Bölgesel gerginliğin tırmanmasının önüne geçilmeli.
• Diplomatik çözümler için çaba gösterilmeli.

Çözüm İçin Kapı Açık mı?

Arakçi'nin açıklamaları, İran'ın mevcut gerginliği daha da tırmandırmadan çözüm arayışına açık olduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. "Saldırılar durursa misillemeler de durur" mesajı, krizin sona erdirilmesi için bir fırsat sunuyor. Ancak, bu fırsatın değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve İsrail'in nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.

Orta Doğu'daki bu kritik süreçte, uluslararası toplumun yapıcı bir rol oynaması ve gerginliğin daha da artmasının önüne geçmek için adımlar atması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bölgeyi bekleyen tehlikeli senaryoların gerçekleşme olasılığı artabilir.