İstanbul'da yaşayan milyonlarca vatandaş, barajlardaki doluluk oranlarını yakından takip ediyor. Özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte su kaynaklarının durumu daha da önem kazanıyor. İSKİ'nin 5 Haziran 2025 tarihinde açıkladığı baraj doluluk oranları, vatandaşlar arasında büyük merak uyandırdı. Peki, İstanbul barajlarında son durum ne? İşte detaylar...

İstanbul Barajlarındaki Son Durum

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranları, son dönemde yaşanan kuraklık nedeniyle düşüş gösteriyor. İSKİ'nin verilerine göre, 5 Haziran 2025 tarihi itibarıyla İstanbul'daki barajların ortalama doluluk oranı %X seviyesinde. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre belirgin bir düşüşü işaret ediyor. Özellikle bazı barajlardaki doluluk oranları kritik seviyelere yaklaşmış durumda.

İSKİ yetkilileri, su tasarrufu konusunda vatandaşları uyarıyor. Gereksiz su tüketiminden kaçınılması, muslukların açık bırakılmaması ve duş sürelerinin kısaltılması gibi önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Ayrıca, bahçe sulama ve araç yıkama gibi faaliyetlerde de su kullanımının en aza indirilmesi gerekiyor.

• Alibeyköy Barajı: %Y
• Ömerli Barajı: %Z
• Darlık Barajı: %K

Su Tasarrufu Neden Önemli?

Su tasarrufu, sadece bireysel bir sorumluluk değil, aynı zamanda gelecek nesillere karşı da bir görevdir. Su kaynaklarının korunması, çevrenin sürdürülebilirliği ve yaşam kalitemizin artırılması için hayati öneme sahiptir. Su kıtlığı, tarımdan sanayiye kadar birçok sektörü olumsuz etkileyebilir ve ekonomik kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, su tasarrufu konusunda bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak hepimizin sorumluluğundadır.

Unutmayalım ki, su hayattır ve her damlası değerlidir. Su kaynaklarımızı koruyarak hem kendimiz hem de gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.

İstanbul'daki baraj doluluk oranlarındaki düşüş, su tasarrufunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. İSKİ'nin uyarılarını dikkate alarak, su tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli ve su tasarrufu konusunda daha duyarlı olmalıyız. Aksi takdirde, gelecekte su kıtlığı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.