
İstanbul Depremi: İBB Neden Bakanlığı Bekliyor? Şok İddia!
Deprem riski, metropol şehirler için kaçınılmaz bir gerçek. San Francisco'dan Tokyo'ya, Lizbon'dan Şili'ye kadar pek çok şehir, olası depremlere karşı kapsamlı önlemler alıyor. Bu şehirlerin ortak noktası, deprem hazırlıklarının yerel yönetimler tarafından yönetilmesi. Peki, Türkiye'nin en büyük ve riskli şehri İstanbul'da durum neden farklı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), deprem sorumluluğunu neden merkezi yönetime devrediyor?
Dünya Belediyeleri Depreme Nasıl Hazırlanıyor?
Dünya genelindeki metropoller, deprem riskini ciddiye alarak kapsamlı hazırlıklar yapıyor:
- San Francisco: ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'na göre, San Francisco'da büyük bir deprem olasılığı %72. Bu nedenle belediye, riskli yapıları güçlendiriyor, kamu binalarını yeniliyor ve halkı bilinçlendiriyor.
- Lizbon: Geçtiğimiz yıl yaşanan depremin ardından Lizbon Belediyesi, kentteki tüm binaları incelemeye aldı ve mühendislere deprem dayanıklılık eğitimi verdi.
- Tokyo: Depremin hayatın bir parçası olduğu Tokyo'da belediye, evlerin güçlendirilmesi için maddi destek sağlıyor ve kritik binaların onarımına katkıda bulunuyor. Ayrıca, binaların "son kullanma tarihi" uygulamasıyla güvenliği artırıyor.
İstanbul'da Neler Oluyor? İBB'nin Rolü Ne?
İstanbul'da ise durum farklı. Geçtiğimiz haftaki depremin ardından sahaya inen, belediye değil, bakanlık oldu. İBB, yaklaşık 7.5 milyon bağımsız birim olmasına rağmen, sadece 35 bin binayı tarayabildi. 2019 yerel seçimlerinde verilen "100 bin konut dönüşecek" vaadi ise gerçekleşmedi. Kentsel dönüşüm için ayrılan bütçe de ciddi oranda azaltıldı. "İstanbul Hazır" gibi projeler unutulurken, afet sonrası toplanma alanları da yetersiz kaldı. İBB'nin bu tutumu, akıllarda soru işaretleri yaratıyor. Peki, İBB neden deprem hazırlıklarında yetersiz kalıyor?
Bakanlık Devrede: İstanbul İçin Umut Işığı mı?
İBB'nin eksiklerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı doldurmaya çalışıyor. 6 Şubat depremlerinin ardından 11 ilde 200 bin konut inşa eden bakanlık, İstanbul'da da benzer bir dönüşümün mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak yerel yönetim sorumluluk almadığı için süreç yavaş ilerliyor. Bu durum, İstanbul'un deprem riskine karşı savunmasız kalmasına neden oluyor.
İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. Dünya örnekleri, yerel yönetimlerin bu süreçte başrol oynaması gerektiğini gösteriyor. İBB'nin daha aktif bir rol üstlenmesi ve bakanlıkla işbirliği yaparak İstanbul'u depreme hazırlaması hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, olası bir depremde çok büyük kayıplar yaşanabilir.