CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Türkiye'nin uluslararası alanda ciddi bir kara para trafiği ve finansal suç ağına sürüklendiğini öne sürerek dikkatleri üzerine çekti. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Karabat, "Turpun büyüğü sadece Kıbrıs'ta değil, diğer turplar Irak ve Libya'da!" ifadelerini kullandı. Bu iddia, Türkiye'nin finansal geleceğiyle ilgili endişeleri artırdı.
Kara Para İddiaları ve Mehmet Şimşek'e Yönelik Eleştiriler
Karabat, yaptığı açıklamada, pos cihazları üzerinden Irak ve Libya'dan gelen kara paranın Türkiye'ye sokulduğuna dair daha önce de açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı. Ortaya çıkardıkları pos cihazı vurgunu sonrası göstermelik operasyonlar yapıldığını belirten Karabat, emniyet kaynaklarına göre 1,8 milyar dolarlık işlem yapıldığını, ancak en az 100 milyar dolarlık bir vurgundan söz ettiklerini iddia etti. Bu vurguna göz yummakla suçladığı Mehmet Şimşek'e yönelik eleştirilerini de dile getirdi.
Karabat, "Devletin raporlarında 31 şirkete 309 adet pos cihazı verildiği yazıyor. Kıbrıs’ta sözü edilen 45 kasetin ABD’nin elinde olduğu iddia ediliyor. Pos cihazı meselesinde de Türkiye aleyhine ne kadar belge bilgi varsa, onlar da ABD’nin elinde. Bununla ilgili uyarımızı yapmıştık," dedi.
Libya ve Irak Bağlantıları
Karabat, Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir'in 'can güvenliği endişesi' ile geçen yıl Türkiye'ye kaçtığını ve Libya ve Iraklılara ait kartlardan Türkiye’de altın satışı yapılmış gibi gösterilerek işlemler yapıldığını belirtti. Bu durumun finansal suçlar ekosistemi oluşturduğunu ve tüm bilgi ve belgelerin ABD'nin elinde olduğunu vurguladı.
Irak'ta bazı bankalara dolarla işlem yasağı getirildiğini ve bu bankaların verdiği kartların Türkiye'de yoğun bir şekilde kullanıldığını belirten Karabat, ABD'nin bu durum üzerinden kara paraların aklandığını ve İran'a kaynak aktarıldığını belirleyerek Irak bankalarını SWIFT sisteminden çıkardığını ifade etti.
Türkiye'nin Bekası ve Geleceği
Karabat, "Türkiye, AKP ile çok büyük bir beka sorunu yaşamaktadır. Bir kişinin çıkarı için ülkenin geleceği ateşe atılmaktadır," diyerek sözlerini tamamladı. Bu açıklamalar, Türkiye'nin uluslararası arenadaki itibarını ve finansal güvenliğini sorgulatırken, kara para iddialarının ve suçlamaların yankıları sürmeye devam ediyor.