Kayseri'de Yatalak Oğlu İçin Terk Edilmiş Köyde Yaşıyor! Şoke Edecek Neden
Gündem

Kayseri'de Yatalak Oğlu İçin Terk Edilmiş Köyde Yaşıyor! Şoke Edecek Neden


03 May 20255 dk okuma93 görüntülenmeSon güncelleme: 03 July 2025

Kayseri'de 76 yaşındaki Kıbrıs gazisi Ali Altun, doğuştan yatalak engelli oğlu Kemal'e adadığı hayatıyla yürekleri burkuyor. Kocasinan ilçesine bağlı Taşhan Mahallesi'nde, bir zamanlar 250 hanenin yaşadığı ancak Yamula Barajı'nın suları altında kalmasıyla terk edilen bu köyde, oğlu için yaşamaya devam ediyor. Ali Altun'un fedakarlığı, modern dünyanın karmaşasından uzak, baba-oğul arasındaki sarsılmaz bağın dokunaklı bir örneğini sunuyor.

Taşhan'ın Yalnız Sakini: Bir Babanın Fedakarlığı

Taşhan Mahallesi'nin hikayesi, 2003 yılında Kızılırmak Nehri üzerinde kurulan Yamula Barajı ile değişti. Barajın su tutmasıyla mahallenin bir kısmı sular altında kaldı ve birçok hane köyü terk etmek zorunda kaldı. Ancak Ali Altun, yatalak oğlu Kemal'in sağlığı için köyde kalmayı tercih etti. Mahallede daha önce 250 hanenin yaşadığını belirten Ali Altun, "Oğlum için 35 senedir bu köyü bekliyorum. Oğluma köy hayatı iyi geliyor. Köy suyun karşı tarafına taşındı. Ben ölünce eski köyümüz tamamen bitecek" dedi. Bu sözler, bir babanın oğluna duyduğu koşulsuz sevginin ve fedakarlığın en açık ifadesi olarak tarihe geçti.

Köy Hayatının Şifası

Ali Altun, oğlunun köy hayatından olumlu etkilendiğini vurguluyor. Şehir hayatının karmaşası ve stresi yerine, köyün sakin ve huzurlu atmosferi Kemal'in sağlığı için daha faydalı oluyor. Temiz hava, doğal besinler ve sessiz ortam, Kemal'in yaşam kalitesini artırıyor. Ali Altun, bu nedenle tüm zorluklara rağmen köyde kalmakta ısrar ediyor. Köyde elektrik ve su gibi temel ihtiyaçların karşılanması da Ali Altun'un yaşamını kolaylaştırıyor. Ancak, mahallenin giderek daha da ıssızlaşması, Ali Altun'u endişelendiriyor.

Geleceğe Dair Endişeler

Ali Altun, kendisinden sonra oğluna kimin bakacağı konusunda endişeli. Mahallenin tamamen terk edilmesi ve köy hayatının sona ermesi, Ali Altun'un en büyük korkusu. "Ben ölünce eski köyümüz tamamen bitecek" diyen Ali Altun, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekliyor. Ali Altun'un hikayesi, sadece bir babanın fedakarlığını değil, aynı zamanda kırsal yaşamın ve geleneksel değerlerin korunmasının önemini de gözler önüne seriyor.

Ali Altun'un fedakarlığı ve oğlu Kemal'e olan sevgisi, insanlık adına ilham verici bir örnek teşkil ediyor. Bu hikaye, modern dünyanın hızla değişen değerleri arasında unutulmaya yüz tutmuş olan aile bağlarının ve koşulsuz sevginin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Umuyoruz ki, Ali Altun'un ve Kemal'in hikayesi, yetkililerin ve hayırseverlerin dikkatini çeker ve bu baba-oğulun yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkı sağlar.