24 Nisan 2025 Perşembe

Otacı Ana'nın Sırrı: Beri Gel Berican Ne Anlama Geliyor?

Fukaraların hamisi olarak bilinen "Otacı Ana", şifalı ot toplama ritüelleri ve kullandığı özel hitapla hafızalara kazınmıştı. Peki, "Beri Gel Berican" ne anlama geliyordu? Bu yazıda, Otacı Ana'nın hayatına ve şifa dolu dünyasına yakından bakacağız.

Otacı Ana'nın Şifalı Otlarla Dansı

Otacı Ana, yılın belirli zamanlarında şifalı otlar toplardı. Onun için en önemli şey, etken maddelerin yoğun olduğu doğru zamanı yakalamaktı. Çiçekler tomurcuk aşamasında toplanmalı, en doğru vakit ise öğle ezanıyla çıkmaktı. Sığırkuyruğu, adaçayı, limon otu ve sarıkantaron gibi bitkilerin her birinin kendine özgü toplama zamanı vardı. Otacı Ana, sarıkantaronun tomurcuğunu iki baş parmağının tırnakları arasına alıp ezdikten sonra eli kırmızıya boyanırsa, "Tam vakti" diyerek tebessüm ederdi.

Bu iş büyük bir hassasiyet gerektiriyordu. Otacı Ana'nın kendine mahsus özel kuralları vardı:

  • Tabiatı tahrip etmemek, onu sakınıp sahiplenmek
  • Bitkilere severek dokunmak, onlarla iyi bir insani ilişki geliştirmek
  • Köklere dikkat etmek, devam edebilmeleri için sakınmak ve tamamen sökmemek
  • Yörede az bulunan türleri korumanın bir yolunu bulmak
  • Toplanan malzemelerin hava ile temasının kesilmemesini sağlamak
  • Hastalıklı bitkileri toplamamak (lekeli veya böcekli olanları)

"Beri Gel Berican": Candan Öte Can

Otacı Ana, şifa yardımı almak için gelenlere isimleriyle hitap etmek yerine "Beri Gel Berican" derdi. Bu hitap, çocuk özlemiyle dolu, hasret kokan bir ifadeydi. Sonradan öğrenildiğine göre "Berican", candan öte can anlamına geliyormuş. Otacı Ana, çocukları olmadığı için gelen herkesi canı gibi görüyor ve onlara şifa sunmak için çırpınıyordu.

Firdevs Bibi'nin önsezileri güçlüydü. Kendisine gelenlerin şikayetlerini daha onlar söylemeden tahmin ederdi. Umutlarını hiç yitirmeyen bir kişiliğe sahip olduğundan, yardım ettiklerine de bu enerjiyi geçirirdi. Fukara anası olarak bilinmesinde bunun etkisi büyüktü. Ruhsal olarak çok kaviydi, dağ gibiydi. Gelgitleri olmazdı, kararlılığı herkes tarafından bilinirdi. İnsan canlısıydı, dostları bol, seveni fazlaydı.

Unutulan Bir Miras

Otacı Ana'nın kardeşi Reyhan, ondan öğrendiği bilgileri aktarmak istemişti ancak hevesi olmamıştı. Babaannesinden aldığı bu veriler ve hastalara uygulama şekli kendisiyle beraber gitti. Vaktiyle revaçta olan bu meslek, çocukluk dönemlerinde kutulanmış ilaçlara dönüldüğünden ilgi sahnesinden düşmüş, herkes eczanelere abone olmuştu.

Otacı Ana'nın mirası, günümüzde hala özlemle anılıyor. Onun şifa dolu dokunuşları, doğayla kurduğu derin bağ ve insanlara verdiği değer, unutulmaması gereken birer hazine. Belki de şimdi, "Beri Gel Berican" diyerek iyiliklere ve güzelliklere saf tutma zamanıdır.

İlgili Haberler