CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmaları ve şaibeli kurultay davası ile zor günler geçiriyor. Koltuğunu koruma çabası içindeki Özel, bir yandan da belediyelerde patlak veren yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için mitingler düzenliyor. Ancak bu mitinglerde kontrolünü kaybeden Özel, yargıyı hedef almaktan ve İstanbul'daki yolsuzluk soruşturmalarını yürüten Başsavcı Akın Gürlek'i tehdit etmekten çekinmiyor. Bu durum, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.

Savcıya Şok Tehdit!

Özel'in yargıya yönelik tehditlerinin son örneği, Gaziosmanpaşa'daki CHP mitinginde yaşandı. Yargı kararını beklemek yerine yargıyı hedef alan Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i açıkça tehdit etti. "Akın, sert kayaya çarptın oğlum! Sabrımızın sonundayız," diyen Özel, Saraçhane'deki kararlılık vurgusu yaparak, "Gelirim, darmadağın ederim, aklını başına topla. Efendi gibi geliyoruz, eylemimizi yapıyoruz, dağılıyoruz ama tepemin tasını attırma, dağılmamak üzere toplanırız," ifadelerini kullandı. Bu sözler, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yi de hedef alan Özel, "Buradan Sayın Erdoğan'a da söylüyorum, AK Parti'de aklını başına alacak kim varsa söylüyorum. Buradan sonra bu işin sonu kötü, alın bunu buradan!" diyerek, Gürlek'in görevden alınmasını istedi. Özel, tehditlerini dün katıldığı televizyon programında da sürdürdü. İBB ve partisinin belediyelerine düzenlenen operasyonlara tepki gösteren Özel, "Mesajı alacak alan alsın. Bıçak kemiğe dayandı. Bu vakitten sonra böyle haysiyetsizlikler yaparlarsa, onurumuzla oynamaya devam ederlerse, iftira atarlarsa, adil bir yargılanma rejimi kurulmazsa. Onlar sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim. Ne anlarlarsa onu yapacağım. Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok," şeklinde konuştu.

Soruşturmalar Art Arda Geldi

Özel'in bu açıklamalarının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP lideri hakkında "Yargı görevi yapanı görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit" ve "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçlarından re'sen soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Özel hakkında "Suç işlemeye tahrik", "Kamu görevlisine hakaret ve tehdit" suçlarından soruşturma açtı. Bu gelişmeler, Özel'in üzerindeki baskıyı daha da artırdı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yaşananlara sert tepki göstererek, "Yargıya tehdit, hukuk devletine açık saldırıdır," dedi. Tunç, CHP Genel Başkanı'nın, devam eden soruşturmalar üzerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını ve yargı mensuplarını hedef alan tehditkâr ifadelerinin asla kabul edilemez olduğunu vurguladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de Özel'in açıklamalarını eleştirerek, "Özel son açıklamalarıyla bir kere daha meşru siyaset alanının dışına çıktı. Tehdit diliyle hedef almadığı devlet kurumu ve toplumsal kesim kalmamıştır," ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise, "Yolsuzluk soruşturmalarında tutuklu bulunanlar dahi bir bir suçlarını itiraf ederken sizin hala bu soruşturmalar üzerinden ahlaki üstünlük sahibi olduğunuzu iddia etmeniz acınası…" şeklinde bir açıklama yaparak, Özel'in durumunu eleştirdi.

Siyasi Arenada Deprem Etkisi

Özgür Özel'in savcıya yönelik tehditleri ve ardından başlatılan soruşturmalar, siyasi arenada büyük bir deprem etkisi yarattı. Bu durum, CHP içinde de farklı tepkilere neden oldu. Bazı kesimler Özel'e destek verirken, bazıları ise bu tür söylemlerin partiye zarar verdiğini düşünüyor. Önümüzdeki günlerde bu gelişmelerin siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.

Özgür Özel'in yargıya yönelik tehditleri ve sonrasında başlatılan soruşturmalar, Türk siyasetinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu gelişmelerin, hem CHP'nin geleceği hem de yargı bağımsızlığı açısından ne gibi sonuçlar doğuracağı yakından takip edilecek. Unutulmamalıdır ki, hukuk devleti ilkesi gereği hiç kimse yargıya baskı yapamaz ve tehdit edemez.