
Türkiye Avrupa'nın Obezite Şampiyonu mu? Şok Rapor!
Sağlık Bakanlığı'nın obeziteyle mücadele çalışmaları sürerken, Türkiye'nin Avrupa'da obezite oranlarında ilk sıralarda yer alması dikkat çekiyor. Uzmanlar, yoksulluk, yanlış beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite eksikliğinin bu durumdaki etkisini vurguluyor. Peki, Türkiye obezite sorununu nasıl çözebilir?
Türkiye'de Obezite Alarmı
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2022 verilerine göre Türkiye, Avrupa'nın en obez ülkesi konumunda. Yetişkinlerin yaklaşık %60'ı aşırı kilo veya obezite sorunuyla karşı karşıya. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Gül Ergör, bu durumun ciddiyetine dikkat çekerek, "Obezite yetişkinlerde önemli bir sorun olmaya devam ediyor" diyor.
Ergör, Türkiye Hanehalkı Sağlık Araştırması 2023 sonuçlarına göre, fazla kilolu ve obez oranının kadın ve erkeklerde %60 olduğunu, erkeklerde obezitenin %20, kadınlarda ise %30 olduğunu belirtiyor. Bu da her 10 kişiden 6'sında kilo sorunu olduğu anlamına geliyor. Ergör, bu durumun beslenmedeki yanlışlarla birlikte fiziksel aktivitenin azlığıyla da ilişkili olduğunu vurguluyor.
- Türkiye'de obezite oranı Avrupa ortalamasının üzerinde
- Yetişkinlerin %60'ı aşırı kilolu veya obez
- Obezite kadınlarda erkeklere göre daha yaygın
Yoksulluk ve Yanlış Beslenme Kısır Döngüsü
Ergör, obezitenin yoksullukla ilişkisine de dikkat çekiyor. Özellikle Avrupa ve ABD'de obezitenin yoksulların sorunu olduğunu belirten Ergör, "Çünkü kalorisi yüksek gıdalar; fast food, cips, kolalı içecekler gibi daha ucuz yiyecekler yaygın. Sağlıklı beslenme daha çok sebze ve meyve içermesi nedeniyle daha pahalı oluyor" diyor.
Türkiye'de ise durum biraz farklı. Ergör, "Bizde yoksul kesimlerdeki obezite daha çok ekmek, makarna ve benzeri yiyeceklerle beslenmenin sonucu. Doyurucu olan et, süt, yoğurt gibi yiyeceklere ulaşmak ekonomik olarak güç olunca zengin gıdaların yerini bunlar alıyor. Bu da obezitenin artmasına neden oluyor" şeklinde açıklıyor.
Ayrıca, Türkiye'de tatlı ve unlu mamullere kolay erişimin de obeziteyi tetiklediği belirtiliyor. Ergör, "Her cadde ve sokakta unlu mamuller satılan bir yer var ve bunlara bir de kurye sistemiyle 24 saat ulaşılabiliyor. Ayrıca ev dışında yapılan tatlılarda glikoz şurubu kullanımının yüksek olduğunu biliyoruz, bunun yanında doymuş yağların daha çok kullanıldığını da biliyoruz. Bu özellikler, bu yiyeceklerin obeziteye katkısını artırıyor" diyor.
Çözüm Önerileri: Devletin Sorumluluğu
Ergör, obeziteyle mücadelede bireysel çabaların yanı sıra devletin de sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor. Ergör'e göre yapılması gerekenler şunlar:
- Sağlıklı besinlere uygun fiyatlarla ulaşımın sağlanması
- Fizik aktiviteyi arttırıcı altyapı hizmetlerinin topluma ulaştırılması
- Doğru beslenme için bilgilenme ve bilinçlendirmenin okullarda, topluma yönelik sağlık hizmetlerinde sunulması
- Obezite oluştuktan sonra zayıflama hizmetleri sunmak değil önleyici hizmetlere öncelik vermek
Obezite, sadece bireylerin değil, tüm toplumun sağlığını tehdit eden bir sorun. Bu nedenle, devletin ve bireylerin işbirliğiyle, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve obeziteyle mücadelede kararlı adımlar atılması gerekiyor.