AKP'li milletvekillerinin Meclis komisyonuna sunduğu ve zeytinlik alanları maden faaliyetlerine açmayı hedefleyen yasa teklifi, büyük tartışmalara yol açtı. Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, yasa teklifiyle ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atarak, teklifi hazırlayanların akrabalık ilişkilerini gözler önüne serdi.

Zeytinlikleri Madene Açan Yasa Teklifi

Türkiye'nin önemli zeytin üretim bölgelerinde, zeytinlik alanlarının madencilik faaliyetlerine açılması uzun süredir tartışma konusu. AKP'li vekillerin sunduğu bu yasa teklifi, zeytin üreticileri ve çevreciler tarafından büyük tepkiyle karşılanıyor. Teklifin yasalaşması durumunda, zeytinliklerin geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar göreceği ve bölgedeki ekolojik dengenin bozulacağı endişesi hakim.

Yasa teklifinin içeriği, zeytinlik alanlarda maden arama ve işletme faaliyetlerinin önünü açarak, zeytin ağaçlarının sökülmesine ve zeytin üretiminin azalmasına neden olabilecek düzenlemeler içeriyor. Bu durum, zeytin üreticilerinin geçim kaynaklarını tehlikeye atarken, Türkiye'nin zeytin üretimindeki rekabet gücünü de olumsuz etkileyebilir.

EMEP'li Vekilden Şok İddia: Akrabalık İlişkisi

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, yasa teklifinin görüşüldüğü komisyonda yaptığı açıklamada, teklifi hazırlayan AKP'li vekillerin bölgedeki maden şirketleriyle yakın ilişkileri olduğunu ve hatta akrabalık bağlarının bulunduğunu iddia etti. Bu iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve yasa teklifinin arkasındaki motivasyonlara dair soru işaretleri yarattı.

Sevda Karaca Demir'in açıklamaları şu şekildeydi:

• "Bu yasa teklifini getirenlerin, bölgedeki maden şirketleriyle doğrudan veya dolaylı olarak ilişkisi var.
• Hatta bazı vekillerin, maden şirketlerinin sahipleriyle akrabalık bağları bulunuyor.
• Bu durum, yasa teklifinin tarafsızlığını ve kamu yararını gözetip gözetmediğini sorgulatıyor."

Yasanın Olası Sonuçları

Zeytinlikleri maden faaliyetlerine açan yasa teklifinin yasalaşması durumunda, Türkiye'nin zeytin üretimi ve çevresel dengesi üzerinde ciddi olumsuz etkileri olabileceği öngörülüyor. Yasanın potansiyel sonuçları şunlar olabilir:

• Zeytinlik alanların tahrip olması ve zeytin üretiminin azalması
• Bölgedeki biyoçeşitliliğin zarar görmesi ve ekolojik dengenin bozulması
• Zeytin üreticilerinin geçim kaynaklarının tehlikeye girmesi
• Maden şirketlerinin zeytinlikler üzerinde hakimiyet kurması

Bu gelişmeler, zeytinliklerin korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının desteklenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'nin zeytin üretimindeki potansiyelini korumak ve çevresel değerlerini gelecek nesillere aktarmak için, bu tür yasa tekliflerine karşı dikkatli olunması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.