İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne Kurban Bayramı'nın ikinci günü düzenlediği saldırılar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. En az 78 Filistinli sivilin hayatını kaybettiği saldırılarda, hastaneler, okullar ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı çadır kampları hedef alındı. Bu acımasız saldırı, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, uluslararası toplumun sessizliği ise tepkilere neden oluyor.

Gazze'de Bayram Yerine Matem

Gazze'de yaşayan Filistinliler, Kurban Bayramı'nı sevinçle karşılamak yerine, İsrail saldırıları altında büyük bir acı ve korku içinde geçiriyor. Bayramın ikinci günü sabah saatlerinden itibaren başlayan bombardıman, masum sivillerin hayatına mal oldu. Hastaneler, yaralılarla dolup taşarken, sağlık ekipleri yetersiz imkanlarla canla başla mücadele ediyor. Okulların ve çadır kamplarının hedef alınması ise, saldırıların kasıtlı olduğunu gözler önüne seriyor.

Uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını şiddetle kınayarak, derhal durdurulması çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar da, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve kalıcı bir ateşkes sağlanması için diplomatik girişimlerini sürdürüyor. Ancak, şu ana kadar somut bir sonuç alınamaması, Gazze'deki sivillerin umutlarını kırıyor.

Gazze'deki durumun vahameti her geçen saat daha da artıyor. Temel ihtiyaç maddelerine erişimde yaşanan sıkıntılar, su ve elektrik kesintileri, salgın hastalıkların yayılma riskini artırıyor. Uluslararası yardım kuruluşları, Gazze'ye acil insani yardım ulaştırılması için çağrıda bulunuyor. Ancak, İsrail'in sınırları kapatması ve yardım konvoylarının geçişine izin vermemesi, insani yardımların ulaşmasını engelliyor.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

Gazze'de yaşanan insanlık dramı karşısında, uluslararası toplumun daha aktif ve kararlı bir tutum sergilemesi gerekiyor. İsrail'in saldırılarının durdurulması, Gazze'ye insani yardım ulaştırılması ve kalıcı bir ateşkes sağlanması için diplomatik baskının artırılması şart. Aksi takdirde, Gazze'deki sivillerin yaşadığı acılar daha da derinleşecek ve bölgedeki istikrarsızlık devam edecektir.

Türkiye, Gazze'deki katliam karşısında sessiz kalmayarak, İsrail'i şiddetle kınadı ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada, "İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlar, insanlık vicdanını yaralamaktadır. Bu zulme sessiz kalmak, suça ortak olmaktır" dedi. Türkiye, Gazze'ye insani yardım göndermeye devam ederken, uluslararası platformlarda da Filistin halkının haklarını savunmaya devam edeceğini vurguladı.

Gazze'de yaşananlar, sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın ortak sorunudur. Vicdan sahibi herkesin, bu zulme karşı sesini yükseltmesi ve Gazze'deki sivillerin yanında yer alması gerekiyor.

İsrail'in bayramda dahi devam eden katliamları, bölgedeki barış umutlarını bir kez daha baltaladı. Uluslararası toplumun sessizliği ve etkisizliği, Gazze'deki masum sivillerin yaşadığı acıları daha da artırıyor. Gazze, kan ve gözyaşı içinde Kurban Bayramı'nı geçirirken, dünya bu insanlık dramına ne kadar daha sessiz kalacak?