İmamoğlu'nun Mektubu: Özgürlükler Tehdit Altında! ŞOK İddialar
Politika

İmamoğlu'nun Mektubu: Özgürlükler Tehdit Altında! ŞOK İddialar


24 May 20255 dk okuma110 görüntülenmeSon güncelleme: 25 June 2025

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda, Silivri'de tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubu büyük yankı uyandırdı. İmamoğlu, mektubunda Türkiye'deki demokratik gerilemeye dikkat çekerek, özgürlüklerin tehdit altında olduğunu vurguladı. Mektubun içeriği ve yankıları, siyasi gündeme bomba gibi düştü.

İmamoğlu'nun Mektubundaki Kritik Mesajlar

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke tarafından okunan mektupta İmamoğlu, şu ifadelere yer verdi:

Türkiye’de yıllardır süren demokratik gerilemenin son noktası millet iradesinin hiçe sayılması, hukuken dayanaksız gerekçelerle, ben dahil belediye başkanlarımızın ve pek çok yol arkadaşımızın tutuklanmasıdır. İstanbul halkının oylarıyla üç kez seçilmiş bir belediye başkanı ve 23 Mart’ta Türkiye genelinde gerçekleştirilen partimizin ön seçimde 15,5 milyon yurttaşın oyuyla belirlenmiş cumhurbaşkanı adayı olarak, milyonlarla demokrasi ve adalet talebinde buluştuğum için siyasi tutukluyum.

Böke, mektubun sadece bir selamlama mesajı olmadığını, aynı zamanda milyonların ortak iradesini ve sesini temsil ettiğini belirtti. Bu sesin, Türkiye'de demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü inşa etmekte kararlı olan halkın sesi olduğunu vurguladı.

İstanbul'dan Yükselen Direnişin Sesi

İmamoğlu, mektubunda İstanbul'un tarih boyunca baskıya boyun eğmeyenlerin şehri olduğunu ve bağımsızlığın, özgürlüğün kalbinin attığı bir yer olduğunu ifade etti. Taksim'deki 1 Mayıs buluşmalarından Gezi Parkı direnişine kadar, İstanbul'da yurttaşların her dönemde meydanlarda sesini yükselttiğini hatırlattı.

Bugün de aynı sesin gençlerin cesaretinde, kadınların direncinde ve halkın susmayan vicdanında görüldüğünü belirten İmamoğlu, demokrasinin, eşitliğin ve sosyal adaletin dünyanın dört bir yanında ağır saldırı altında olduğunu vurguladı.

Demokrasiye Açık Bir Saldırı

İmamoğlu, yaşadığı sürecin demokrasiye açık bir saldırı ve millet iradesine yönelik bir darbe girişimi olduğunu ifade etti. Üniversite diplomasının hukuksuz bir şekilde iptal edildiğini, evine baskın düzenlendiğini ve belediyelerinin soruşturmalarla kuşatıldığını belirtti. Bu baskıların sadece kendisini değil, daha özgür ve adil bir gelecek hayal eden herkesi hedef aldığını söyledi.

Mektubunda, "Ne özgür ve adil gelecek kararlılığımızı elimizden alabilirler ne de halkın iradesini zorbalıkla bastırabilirler" ifadelerine yer veren İmamoğlu, 2024 yerel seçimlerinde CHP'nin birinci parti olmasının ve meydanları dolduran milyonların hükümeti korkuttuğunu dile getirdi.

Ekrem İmamoğlu'nun mektubu, Türkiye'deki siyasi atmosferin gerginliğini ve demokrasiye olan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne serdi. Mektubun yankıları ve siyasi etkileri önümüzdeki günlerde daha da belirginleşecektir.