
Tekstil Sektöründe Kara Bulutlar: İşsizlik ve İhracat Alarmı!
Türkiye tekstil sektörü zor günler geçiriyor. Enflasyonla mücadele sürecinde artan maliyetler, sektördeki firmaları zor durumda bırakırken, işsizlik ve ihracat rakamlarındaki düşüşler endişe yaratıyor. Batık kredi oranlarındaki hızlı yükseliş, sektörün geleceği hakkında soru işaretleri oluşturuyor.
Tekstil Firmalarının Kredi Yükü Artıyor
Son verilere göre, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin kredi borçları son bir yılda %43,4 oranında arttı. Yüksek finansman maliyetleri, firmaların borçlarını ödemesini zorlaştırırken, batık kredi tutarı ise %69 gibi ciddi bir oranda yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Nisan 2024'te 419.1 milyar TL olan toplam kredi tutarı, Nisan 2025'te 601.2 milyar TL'ye ulaştı. Sektörün takibe düşen ve batan toplam borç tutarı ise aynı dönemde 7.9 milyar TL'den 13.4 milyar TL'ye yükseldi. İmalat sanayi içinde, tekstil sektörü en yüksek takibe düşen krediye sahip sektör konumunda.
- Toplam kredi tutarı: 601.2 milyar TL
- Batık kredi tutarı: 13.4 milyar TL
- Artış oranı (batık kredi): %69
İhracat ve İstihdamda Kayıplar Devam Ediyor
Tekstil ve hazır giyim sektörü, istihdamda da ciddi kayıplar yaşıyor. Ağustos 2024'ten bu yana sürekli düşüş gösteren istihdam, Mart 2025 itibarıyla 1 milyonun altına inerek 924 bine geriledi. Bu durum, sektördeki daralmanın en somut göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor. İhracatta da benzer bir tablo söz konusu. Ocak-mayıs döneminde ihracat %3.4 oranında azalarak 10.9 milyar dolara geriledi.
Türkiye'de tekstil sektörünün köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan tekstil üretimi, Cumhuriyet döneminde de önemli bir sanayi kolu olarak gelişimini sürdürmüştür. Özellikle pamuklu tekstiller, Türkiye'nin önemli ihraç ürünleri arasında yer almıştır. Ancak son yıllarda, küresel rekabetin artması ve maliyetlerin yükselmesiyle birlikte sektör zorlanmaya başlamıştır.
Sanayiciler Ne Diyor?
Sektör temsilcileri, hükümetin acil önlemler alması gerektiğini vurguluyor. Yüksek finansman maliyetlerinin düşürülmesi, vergi yükünün hafifletilmesi ve ihracata yönelik teşviklerin artırılması gibi talepler dile getiriliyor. Aksi takdirde, sektördeki daralmanın daha da derinleşeceği ve işsizliğin artacağı öngörülüyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan İSO 500 araştırması sonuçları da tekstil sektöründeki mali sıkıntıları doğrular nitelikte. Araştırmaya göre, Türkiye'nin büyük 500 sanayi kuruluşu içinde yer alan tekstil şirketlerinin toplam mali borçları 2023 yılında 121.1 milyar TL iken, 2024 yılında %41'lik artışla 171 milyar TL'ye ulaştı.
Tekstil sektörü, Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip bir sektördür. İstihdam yaratma potansiyeli yüksek olan bu sektörün desteklenmesi, ülke ekonomisinin genel sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Hükümetin ve ilgili kurumların, sektörün sorunlarına çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmesi ve gerekli tedbirleri alması gerekiyor.
Tekstil sektöründeki bu olumsuz gelişmeler, Türkiye ekonomisi için ciddi bir uyarı sinyali olarak değerlendirilebilir. Sektörün rekabet gücünü artırmak, istihdamı korumak ve ihracatı desteklemek için acil ve etkili çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, sektördeki daralmanın daha da derinleşmesi ve ülke ekonomisine olumsuz yansımaları kaçınılmaz olabilir.