[ad_1]
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY, tüketicilerin otomobil satın alma ve kullanım tercihlerini ortaya koymak amacıyla hazırladığı ‘Otomotiv Perakendeciliğinde Tüketici Tercihleri’ araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Türkiye, Rusya, Macaristan, Romanya ve Çekya’dan yaklaşık 4 bin tüketiciyle yapılan anket sonucu oluşturulan araştırma, sıfır ve ikinci el araç satın alma süreçlerine, araç kullanım alışkanlıklarına ve otomotiv sektörünün geleceğini etkilemesi beklenen yeni teknolojilere ilişkin bulgular içeriyor.
Türk tüketicilerin yüzde 60’ı 2 yıl içinde, yüzde 90’ı ise 5 yıl içinde yeni bir araç almayı planlıyor. Araç almayı planlayan Türk tüketicilerin yüzde 60’ı sıfır araç almayı planlarken, sıfır araca olan ilginin araştırma kapsamındaki diğer ülkelere göre daha yüksek olduğu görülüyor. Türk tüketiciler duydukları pozitif yorumlara diğer ülke tüketicilerinden daha fazla değer veriyor.
Araştırmaya göre, avantajlı satış kampanyaları, Türk tüketicinin araç alma kararı vermesinde en büyük öneme sahip etken olarak görülüyor. Türk tüketicilerinin yüzde 60’ı satış kampanyalarını en önemli kriter olarak görürken, diğer ülkelerde kişisel deneyimlerin daha ön planda olduğu göze çarpıyor. Türk ve Rus tüketiciler satın alacakları aracın markasına daha fazla önem veriyor ve markanın kendi kişiliklerini yansıttığını düşünüyor.
YAKITTA İLK TERCİH DİZEL
Otomotiv Perakendeciliğinde Tüketici Tercihleri raporuna göre, Türk tüketicilerinin satın alacakları araçlardaki yakıt tercihinin birinci sırasında dizel araçlar geliyor. Ankete katılan Türk tüketicilerin yalnızca yüzde 20’si benzinli araç tercih ediyor. Anket kapsamındaki diğer ülkelerle kıyaslandığında dizel araç tercih etme oranının Türkiye’de çok daha yüksek olduğu görülüyor. Bu durumun yakıt maliyetlerinin yüksek olmasından ileri geldiği ifade ediliyor.
Türk tüketiciler ikinci el araç alırken de yüzde 67 oranla en çok aracın çıkış yeri ve kilometre garantisine dikkat ettiğini belirtirken, bunu yüzde 35 ile ek garanti süresi ve yüzde 26 ile bayideki araç seçeneklerinin çeşitli olması takip ediyor. İkinci el araç satın alırken tercih edilen satıcı kanallarında ise Türk tüketicilerin genellikle birden fazla bayisi bulunan oto galerilerini ve yetkili satıcıların ikinci el araç satış hizmetlerini tercih ettiği görülüyor. Diğer ülkelerde ise internetten ikinci el araç satın alma seçeneğinin Türkiye’ye göre çok daha fazla tercih edilmesi dikkat çeken bir unsur olarak göze çarpıyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL FİYAT
Araştırma, elektrikli ve hibrit araçlara olan talebin arttırılmasının olası yöntemlerine de ışık tutuyor. Türk tüketiciler elektrikli araç alma isteklerini negatif etkileyen en önemli unsur olarak yüzde 42 oranında araçların fiyatlarının yüksek olmasını belirtiyor. Araç fiyatlarının yüksekliğinin ardından yüzde 19 ile tek şarj ile gidilebilen mesafe ve yüzde 18 oranıyla yeterli şarj istasyonu yaygınlığı olmaması nedenleri sıralanıyor. Elektrikli araç satın alma konusunda ilgi ve talebin hangi şartlar gerçekleşirse artacağı yönündeki soruya ise yüzde 55 oranında vergi indirimleri, yüzde 53 oranında da satın alma fiyatı üzerinden verilecek teşvikler şeklinde yanıtlar veriliyor.
Türk tüketicilerin elektrikli ve hibrit araçlara olan ilgisinin anket kapsamındaki diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olması da dikkat çekici diğer bir unsur olarak dikkat çekiyor. Tüm anket katılımcılarının elektrikli ve hibrit araçların başlıca tercih edilme nedenleri üzerine ortak görüşünün içten yanmalı araçlara kıyasla daha düşük olan idame masrafları ve düşük karbon salınımı olduğu görülüyor.
‘ŞARJ İMKANLARININ GELİŞTİRİLMESİ ÖNEMLİ’
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı ve İleri Üretim Sektör Lideri Arda Karaçelebi, “Elektrikli araçların yaygınlaşması global ölçekte kaçınılmaz görünüyor, ancak ülkemizdeki altyapının bu araçlara hazır hale gelmesi ve tüketici ilgisinin artırılması önem taşıyor” dedi.
Elektrikli araçlara tüketici ilgisinin yüksek olduğunu çalışmada gördüklerini kaydeden Karaçelebi, “Ancak hem elektrik şebeke altyapısındaki iyileştirme ihtiyacı hem şarj istasyonlarının henüz yaygınlaşamamış olması hem de elektrikli araçların neredeyse tamamının ithal ve yüksek fiyatlı olması nedeniyle Türkiye pazarı elektrikli araçlarda arzu edilen konuma erişmekten şu anda uzakta. Özellikle ev ve iş yerlerindeki AC/DC şarj imkânlarının öncelikli olarak geliştirilmesi, sonra da otoyol ve şehir içi gibi sık kullanılan ve zaman açısından kısıtlayıcı konumlarda DC şarj imkânlarının artırılmasının bu noktada oldukça kritik olduğunu düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.