Yer: Şile… Sıvaların dökülmesiyle açığa çıktı

[ad_1]

Yer: Şile… Sıvaların dökülmesiyle açığa çıktı

Şile’de bulunan Çavuş Mahallesi Mezarlığı, 1970’li yıllarda kurulmuş olmasına rağmen eski bir yerleşim yeri olması nedeniyle Osmanlı dönemine ait çok sayıda mezar taşı barındırıyor. Ancak mezar taşları korunmak yerine, Çavuş Mahallesi Mezarlığı’nın duvarlarında kullanılıyor.

DHA’nın haberine göre duvarların içinde 16-17 yüzyıla ait çok sayıda mezar taşı bulunuyor. Bununla birlikte duvarların üstünün, tarihi mezar taşlarının kavuklarıyla süslenmeye çalışıldığı görülüyor.

Duvarların bazı bölümlerinin içinde de kavukların kullanıldığı gözlenirken duvarların belli bölümlerinde tarihi mezar taşlarının kitabelerini de açıkça görmek mümkün.

Mezarlığın içinde ise az sayıda da olsa bu tarihi mezar taşlarının kıyıda köşede durduğu görülüyor. Mezar taşlarının neredeyse tamamı kırık ya da parçalanmış durumda olduğu belirtiliyor.

Tarihçi Mehmet Dilbaz mezarlıkla ilgili olarak, “Bizim tespit ettiğimiz taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş dolu. Belki orada 700 yıllık taş da var. O yüzden buradaki durum tarihçiler için çok önemli” ifadelerini kullanıyor.

“BİZİM TESPİT ETTİĞİMİZ TAŞLAR 350 YILLIK”

Tarihçi Mehmet Dilbaz, Çavuş Mahallesi Mezarlığı’nın duvarlarının söz konusu mezar taşlarıyla dolu olduğunu belirterek, “Şile aslında pek bilmediğimiz bir yer, iyi bir tanıtıma çok ihtiyacı var. Çünkü bu bölge Osmanlı İmparatorluğu’ndan önce Türklerin yerleştiği bir yer. Daha Anadolu Selçukluların son zamanında buralarda, bu bölgede Türk köyleri kuruluyordu. O dönemde zaten Şile’nin tarihi 2 bin yıl geriye gidiyor. Bu bölgede yaklaşık olarak 800-900 yıldır Türk varlığı biliniyor. Şile’deki mezarlıklarda büyük bir kısmı günümüze kadar gelmese de çok eski tarihli mezarlar var. Bu bahsettiğimiz mezarlıkta yaptığımız tespitte bulabildiğimiz en eski taş 350 yıllık.

Ama Şile’nin merkezinde olması burasının aslında daha da eski bir mezarlık olduğunu gösteriyor. Bizim tespit ettiğimiz taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş dolu. Belki orada 700 yıllık taşlar da var. O yüzden buradaki durum tarihçiler için çok önemli. 1970’lerde dönemin belediyesi bir temizlik, düzenleme yapıyorum kafasıyla içerideki Osmanlı mezar taşlarını sökmüş. Ve o mezar taşlarını tutup mezarlığın çevresindeki duvarın içine işlemiş yani taşları döşemiş, üst üste yığmış, sonra da bu o taşların kavuk kısımlarını duvarların üzerine süs olarak döşemiş. Bir Avrupalı arkeolog için ya da sanat, kültür tarihçisi için o duvarın içinde bir medeniyet yatıyor, duvarların içi mezar taşı dolu” dedi.

“ŞİLE TARİHSEL AÇIDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTADIR”

Dilbaz, Şile’nin tarihsel açıdan önemli bir bölge olduğundan da bahsederek, “Mezar taşları üst üste yığılmış ve üzeri de kapanmış. Bu ilk etapta çok fark edilmiyordu ama geçtiğimiz yıllarda o sıvalar döküldü, onlar dökülünce taşlar ortaya çıktı. Yoksa kimse bu tarih katliamının farkında değildi. Acil olarak duvarın arkeologlar eşliğinde sökülerek, yavaş yavaş fırçayla temizlenerek, taşların çıkartılıp Şile’de kurulacak bir Osmanlı mezarlığı müzesine nakledilmesi gerekiyor. Şile ve civarındaki Türk yerleşimi Anadolu Selçuklu dönemine kadar gidiyor. Hala günümüzde Şile ve Beykoz’un arasında bazı köyler var. Şile’nin köylerinde yapılacak tarih çalışmalarında çok eski dönemlere ait bilmediğimiz kayıtlar ortaya çıkarılabilir. Şile tarihsel açıdan çok önemli bir noktadır” şeklinde konuştu.

“17. YÜZYIL YANİ 1600’LER, 4. MURAT DÖNEMİNE AİT DURUYOR”

Mehmet Dilbaz, duvarların içinde kullanılan mezar taşlarının hangi döneme ait olduğu konusunda ise, “Mezar taşlarındaki yazılar bir nevi evrim geçiriyor. Mesela Fatih Sultan Mehmet dönemindeki mezar taşı kitabelerindeki yazım üslubuyla, 17. yüzyıldakiler aynı değil, 19. yüzyıla geldiğinde daha çok istifli yani süt üste yazı şeklinde dönüyor. Bu taş muhtemelen 17. yüzyıl yani 1600’ler, 4. Murat dönemine ait duruyor çünkü o dönemin üslubuyla yazılmış. O dönemde Şile’de büyük bir kadılık var, kadılığa bağlı bir yerleşim var. Aynı zamanda Rumlar içinde çok önemli bir yerleşim. O yüzden Osmanlı’nın devlet kurumlarının farklı boyutlarda bulunduğu bir yer. Şile basit bir balıkçı köyü değildi. O yüzden bu kadar detaylı, bu kadar güzel yazıların bulunduğu taşlar var. Çünkü çok önemli kadılar var” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir