[ad_1]
Trafik sigortası hem 24 milyon araçta olması nedeniyle neredeyse tüm vatandaşları ilgilendirdiği için hem de geçmişten günümüze bir çok sorunu beraberinde barındırdığı için ilgi odağı olmaya devam ediyor. Tavan fiyat uygulamasının ardından primlere ilişkin şikayetler azalsa da özellikle bedeni hasarlar için yapılan tazminat ödemelerinde mahkeme kararlarının değişken ve hiçbir standart düzenlemeye dayanmadan alınabiliyor olması adalet açısından çoğu zaman sigorta şirketlerinin de canını sıkıyor, üstelik vatandaşa değil bir avuç uyanık avukata yarıyor. Avrupa ülkelerinde bu ödemeler kurumların işbirliği ile oluşturulan standart bir tabloya göre eşit ve adil şekilde yapılıyor.
ÖNCE STANDARDİZASYON GETİRİLDİ
Peki Türkiye’de durum ne? Bir süre önce Karayolları Trafik Kanunu’nun yetki verdiği Trafik Sigortası Genel Şartları’nda yapılan düzenleme ile trafik sigortasında bedeni tazminat ve değer kaybı hesaplamalarında standardizasyon getirilerek hasarların daha hızlı giderilmesi sağlanmıştı. Düzenleme ile bedeni hasarlarda tazminat ödemesi için baz alınan asgari ücret davaların bitip anlaşmaların sağlandığı tarih değil kazanın olduğu günkü asgari ücret olarak belirlenmişti. Trafik sigortasında gri alanlar ortadan kaldırıldığı için kazazedelerin dosyalarını satın aldıktan sonra dava yoluna giden ve yasal düzenlemeler muğlak olduğu için dava kazanıldığında buradan ciddi kazanç sağlayan ölüm tacirlerinin işleri ellerinden alındı. Sigorta şirketleri üzerindeki belirsizlik kaynaklı baskı ortadan kalktı.
ANAYASA MAHKEMESİ İPTALİ GELMİŞTİ
Ancak yeni uygulamanın kaynağı olan Karayolları Trafik Kanunu’ndaki maddelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle trafik kazası nedeniyle mağdur olan ve tazminat almaya hak kazanan vatandaşı ağına düşürerek tazminatın büyük bölümünü alan ölüm tacirlerine yeniden gün doğru. Fakat trafik sigortasını kullanarak zengin olan ölüm tacirleri bu kez genç bir kayaya çarpmış gibi görünüyor. 2019’da kurulan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) ile ilgili yaşanan belirsizliğin kısa süre içinde ortadan kalkması için yoğun bir şekilde çalışıyor.
KURUM 6 AYDIR ÇALIŞIYOR
SEDDK yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, kurumun 6 aydır tüm paydaşlarla ve konuya taraf olan birçok bakanlık ve kurumla çok yoğun bir şekilde çalıştığı ve bu konudaki kanun taslağının şu an TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na sevkedilmekte olduğu, Bakanlık’ın da desteğiyle buradan geçtikten sonra TBMM Genel Kurulu’nun açılmasının hemen ardından meclis gündeminde görüşülerek kanunlaşmasının beklendiği ifade edildi.
SEDDK yetkilileri kurum olarak Türkiye Sigorta Birliği (TSB ) ile birlikte hiçbir sigortalının ve hak sahibinin mağduriyetine sebebiyet vermeden, bilimsel yöntemlere göre hesaplanan tazminatın, doğru kişiye en hızlı sürede ödenmesi gayesiyle, zorunlu trafik sigortası tazminat hesaplamalarında yeknesaklığın sağlanabilmesine yönelik yoğun bir şekilde çalıştıklarının altını çizerek, “Son dönemde kasıtlı olarak “SEDDK bu konuda ne aksiyon alıyor bilen yok” şeklinde yazdırılan haberlerin kimler tarafından hangi maksatla yapıldığını biliyoruz, sigortacılığın ülkemizde sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıda büyümesi için gece gündüz çalışan arkadaşlarımıza büyük haksızlık yapılıyor.” ifadelerine yer verdiler. SEDDK yetkilileri doğru bilgiye ulaşmak herkese kurum kapısının her zaman açık olduğunu belirtiler.
SEDDK yetkilileri, sektörün en büyük branşı olarak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın (Trafik Sigortası) dayanağını 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundan alan ve ilgili mevzuat çerçevesinde ilgili branşta ruhsat sahibi olan tüm sigorta şirketlerinin yapmakla ve trafikte seyreden işletenlerin yaptırmakla yükümlü olduğu, dolayısıyla 24 milyon araç sahibi yanında trafik kazası mağdurlarını yakından ilgilendiren önemli bir sigorta ürünü olduğunun da altını çizdiler.