Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kriyakos Miçotakis'in 7 Aralık 2023'teki tarihi Atina zirvesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açmıştı. Şimdi ise bu sürecin devamı niteliğinde önemli adımlar atılıyor. "Diyalog ve sakin sular" hedefiyle yürütülen normalleşme diplomasisi, Ege Denizi'nde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir mi?
Zirve Öncesi Yoğun Diplomasi Trafiği
Geçtiğimiz hafta İstanbul'a resmi bir ziyaret gerçekleştiren Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis, Heybeliada Ruhban Okulu ve Büyükada'daki Rum Yetimhanesi'nde incelemelerde bulundu. Bu ziyaret, Türkiye ile Yunanistan arasındaki kültürel ve dini diyaloğun önemine vurgu yaparken, ilişkilerin normalleşmesi adına atılan somut bir adım olarak değerlendirildi.
Gerapetritis'in yoğun diplomasi trafiği bununla da sınırlı kalmadı. 14-15 Mayıs tarihlerinde Antalya'da düzenlenecek olan NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları toplantısına katılacak olan Yunan Bakan, burada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la bir araya gelecek. Bu görüşmede, Erdoğan-Miçotakis buluşması için hazırlıkların yapılması bekleniyor.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısının da Ankara'da yapılması planlanıyor. Bu toplantıda, iki ülke arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel işbirliği konularının ele alınması bekleniyor.
Ege'de Sakin Sular Mümkün mü?
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler, tarihsel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Ege Denizi'ndeki kıta sahanlığı, adaların statüsü, hava sahası gibi konular, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların temelini oluşturmaktadır. Ancak son dönemde, iki ülke liderlerinin karşılıklı iradesiyle diyalog kanallarının açık tutulması, sorunların çözümü için umut verici bir zemin oluşturuyor.
"Diyalog ve sakin sular" hedefi, Ege Denizi'nde gerginliğin azaltılması ve işbirliğinin artırılması için önemli bir fırsat sunuyor. İki ülke arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi, Ege'de istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır.
- Kıta sahanlığı sorununun çözümü
- Adaların statüsünün belirlenmesi
- Hava sahası ihlallerinin önlenmesi
- Mülteci sorununun ortak çözümü
- Ekonomik işbirliği projelerinin hayata geçirilmesi
Bu adımlar, Ege Denizi'ni bir barış ve işbirliği denizi haline getirebilir.
Zirve Sonrası Beklentiler Neler?
Erdoğan-Miçotakis zirvesi, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Zirvede, iki ülke arasındaki sorunların çözümü için somut adımlar atılması, Ege'de gerginliğin azaltılması ve işbirliğinin artırılması bekleniyor. Ayrıca, iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için de yeni projelerin hayata geçirilmesi gündeme gelebilir.
Zirvenin en önemli sonuçlarından biri, iki ülke arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesi olacaktır. Güvenin artması, sorunların çözümü için daha elverişli bir ortam yaratacak ve Ege'de istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Türkiye ve Yunanistan, bölgesel istikrarın sağlanması ve ortak çıkarların korunması için birlikte hareket etme potansiyeline sahiptir. Bu zirve, bu potansiyelin hayata geçirilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır.