Eski TBMM Başkanı Cahit Karakaş'ın eşi Sirel Karakaş, kamuoyunda büyük yankı uyandıran Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması talebiyle yayınlanan bildiriye ilişkin önemli bir açıklama yaptı. Sirel Karakaş, eşinin bu bildiride imzasının yer aldığı yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanladı. Karakaş, eşinin demans tedavisi gördüğünü ve bu nedenle böyle bir metni okuma, anlama veya onaylama yeteneğinin bulunmadığını vurguladı. Bu açıklama, siyasi arenada ve kamuoyunda yeni bir tartışma başlattı.

Karakaş Ailesinden Sert Tepki

Sirel Karakaş, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin'in kamuoyuyla paylaştığı ortak bildiriye sert tepki gösterdi. Bildiride, eski TBMM Başkanları Hüsamettin Cindoruk, Mustafa Kalemli ve Cahit Karakaş'ın da imzasının bulunduğu belirtilmişti. Ancak Sirel Karakaş, eşinin bu metne rıza göstermesinin mümkün olmadığını, çünkü Cahit Karakaş'ın irade beyanında bulunabilecek bilinçsel yeterliliğe sahip olmadığını ifade etti.

Karakaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Hikmet Çetin tarafından yapılan ve Sayın Cahit Karakaş'ın bu metne rıza gösterdiği yönündeki ifadeler tamamen asılsızdır ve kamuoyunu yanıltıcı niteliktedir. Zira Sayın Cahit Karakaş, halihazırda Ankara Güven Hastanesi'nde demans tanısıyla yatarak tedavi görmekte olup, hukuki ve tıbbi açıdan farik ve mümeyyiz değildir."

Sirel Karakaş ayrıca, eşinin yasal vasisinin bulunduğunu ve bu konuda herhangi bir rıza veya bilgi paylaşımının söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi. Bu durum, Hikmet Çetin'in yaptığı açıklamanın hukuki, tıbbi ve etik sorumlulukları ihlal ettiğini gösteriyor.

Demans Hastalığı ve Hukuki Boyutu

Demans, bilişsel yeteneklerde ilerleyici bir bozulmaya neden olan bir dizi nörolojik rahatsızlığı tanımlayan genel bir terimdir. Bu durum, kişinin hafızasını, düşünme yeteneğini, dil becerilerini ve yargılama yeteneğini etkileyebilir. Demans hastaları, genellikle karar verme süreçlerinde ve hukuki işlemlerde yardıma ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, Cahit Karakaş'ın sağlık durumu göz önüne alındığında, böyle bir bildiride imzasının yer alması büyük bir soru işareti yaratıyor.

Hukuki açıdan, bir kişinin irade beyanında bulunabilmesi için akli melekelerinin yerinde olması gerekmektedir. Demans tanısı almış ve tedavi gören bir kişinin, hukuki olarak bağlayıcı bir belgeyi imzalama veya onaylama yeteneği tartışmalıdır. Bu durum, olayın etik ve hukuki boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor.

Sonuç

Cahit Karakaş'ın eşinin yaptığı yalanlama, İmamoğlu bildirisiyle ilgili tartışmaları farklı bir boyuta taşıdı. Demans tedavisi gören bir kişinin adının böyle bir olayda geçmesi, etik ve hukuki açıdan ciddi soruları gündeme getiriyor. Bu durum, kamuoyunda büyük bir merak ve tartışma yaratırken, olayın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor. Bu tür durumlar, yaşlı ve sağlık sorunları olan bireylerin haklarının korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.