İsrail'in artan saldırıları sonrası, ABD ve İran arasında Umman'da yapılması planlanan kritik nükleer görüşmeler iptal edildi. Bu ani gelişme, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltirken, diplomatik çözüm arayışlarını da sekteye uğrattı. Peki, bu iptalin ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...

Nükleer Görüşmeler Neden İptal Edildi?

Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İran ve ABD arasındaki nükleer görüşmelerin planlandığı gibi gerçekleşmeyeceğini duyurdu. Busaidi, "Bu pazar günü Maskat’ta yapılması planlanan İran-ABD görüşmeleri artık gerçekleşmeyecek. Ancak diplomasi ve diyalog, kalıcı barışa giden yegane yol olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İptalin nedeni olarak İsrail'in son saldırıları gösteriliyor. Bölgedeki gerginlik, tarafların müzakere masasına oturmasını zorlaştırırken, diplomatik çabaların da sonuçsuz kalmasına neden oldu. Bu durum, nükleer anlaşmaya varılma umutlarını da azaltıyor.

• Görüşmelerin iptal nedeni: İsrail saldırıları
• Umman'ın rolü: Arabuluculuk
• Taraflar: İran ve ABD

Görüşmelerde Neler Konuşulacaktı?

İran ile ABD arasındaki nükleer müzakere sürecinde, taraflar daha önce Maskat ve Roma'da 5 tur görüşme gerçekleştirmişti. Bu görüşmelerde, Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri en önemli anlaşmazlık noktası olarak öne çıkmıştı. İran, nükleer programını atom bombası üretmesini engelleyecek şekilde kısıtlama karşılığında yaptırımların kaldırılmasını talep ediyor. ABD ise İran'a uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin tamamen durdurulmasını içeren bir anlaşma teklifi sunmuştu.

İran, bu teklifi "kırmızı çizgilerini" aştığı gerekçesiyle reddetmiş ve kendi teklifini içeren bir yanıt hazırladığını bildirmişti. Görüşmelerin altıncı turunda, bu tekliflerin ve karşı tekliflerin masaya yatırılması bekleniyordu. Ancak, İsrail'in saldırıları ve sonrasında yaşanan gerginlik, görüşmelerin iptal edilmesine yol açtı.

Uranyum zenginleştirme konusundaki anlaşmazlık, müzakerelerin önündeki en büyük engel olarak duruyor. İran'ın nükleer programının geleceği, bölgedeki istikrar açısından kritik bir öneme sahip.

Diplomasi Hala Mümkün mü?

Umman Dışişleri Bakanı Busaidi'nin açıklamalarında vurguladığı gibi, diplomasi ve diyalog kalıcı barışa giden tek yol olmaya devam ediyor. Ancak, mevcut şartlar altında, tarafların yeniden müzakere masasına oturması zor görünüyor. İsrail'in saldırıları, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, güven ortamının yeniden tesis edilmesi de zaman alacak.

Uluslararası toplumun, özellikle de Birleşmiş Milletler'in (BM) bu süreçte daha aktif bir rol oynaması gerekiyor. Taraflar arasındaki arabuluculuk çabalarının artırılması, nükleer anlaşmaya varılması için önemli bir adım olabilir.

Diplomasi, bölgedeki sorunların çözümü için en önemli araç olmaya devam ediyor. Ancak, diplomasiye alan açmak için öncelikle gerginliğin azaltılması ve güven ortamının yeniden inşa edilmesi gerekiyor.

İsrail'in saldırıları sonrası iptal edilen nükleer görüşmeler, bölgedeki kırılgan durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Diplomatik çabaların sekteye uğraması, nükleer anlaşmaya varılma umutlarını azaltırken, bölgedeki gerginliğin daha da artmasına neden olabilir. Uluslararası toplumun, bu kritik süreçte daha aktif bir rol oynaması ve taraflar arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Orta Doğu'da daha büyük bir çatışma riskiyle karşı karşıya kalınabilir.