Sosyal medyada hukuk öğrencisi ile profesör arasında geçen diyalog gündem yarattı. Bir öğrencinin ders kitabı hakkında yaptığı yoruma, kitabın yazarı olan hukuk profesörü Fikret Eren'den gelen cevap, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve binlerce kez paylaşıldı.

Hukuk Öğrencisinden Babasına Kitap Sitemi

Hukuk fakültesi öğrencilerinin kabusu olan kalın ders kitapları, bu kez sosyal medyada esprili bir şekilde gündeme geldi. Bir hukuk öğrencisi, sosyal medya hesabından Fikret Eren'in Borçlar Hukuku kitabını inceleyen babasının, "Borç aldıysan verirsin, ne anlatmış bu adam bu kadar?" dediğini ve bu duruma cevap veremediğini belirtti. Bu paylaşım kısa sürede yayıldı ve hukuk camiasında tebessüme neden oldu.

Profesör Fikret Eren'den Cevap Gecikmedi

Öğrencinin bu esprili paylaşımına, kitabın yazarı Prof. Dr. Fikret Eren'den cevap gecikmedi. Eren, öğrencinin tweet'ine şu yanıtı verdi:

• "Sayın öğrencim, babanızın haklı olduğu noktalar var. Ancak hukuk, sadece borç alıp vermekten ibaret değil. Borcun nasıl alınacağı, ne zaman verileceği, hangi koşullarda ertelenebileceği gibi pek çok detay da önemlidir. İşte bu detaylar da o kalın kitapta yer alıyor."
• "Babanızın yorumu aslında hukukun özünü ne kadar iyi kavradığını gösteriyor. Ancak hukuk, bu kadar basit olsaydı, hukuk fakültelerine gerek kalmazdı, değil mi?"

Profesör Eren'in bu esprili ve aynı zamanda eğitici cevabı, sosyal medyada büyük beğeni topladı. Birçok hukuk öğrencisi ve mezunu, Eren'in cevabını hem komik hem de düşündürücü bulduğunu ifade etti.

Hukuk ve Sosyal Medya İlişkisi

Bu olay, hukukun karmaşık ve detaylı yapısının, sosyal medya gibi platformlarda nasıl basitleştirilerek ve mizahi bir dille ele alınabileceğini gösteriyor. Hukuk, sadece mahkeme salonlarında değil, aynı zamanda sosyal medyada da tartışılan ve yorumlanan bir konu haline gelmiştir. Bu tür paylaşımlar, hukukun daha geniş kitlelere ulaşmasına ve anlaşılmasına katkı sağlayabilir.

Fikret Eren'in cevabı, hukukun sadece kurallar bütünü olmadığını, aynı zamanda hayatın içinden gelen ve sürekli değişen bir olgu olduğunu vurguluyor. Sosyal medyadaki bu tür etkileşimler, hukukun daha erişilebilir ve anlaşılabilir olmasına yardımcı olurken, hukukçuların da toplumla daha yakın bir iletişim kurmasını sağlıyor. Bu olay, hukukun sosyal medyadaki gücünü ve etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.